İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Biz Birlikte Antakyayız…

Ergin, “Etkinlikte yaptığı konuşmada, biz birlikte Antakya’yız, biz birlikte Türkiye’yiz, bizi biz yapan bu birlikteliktir”
 
 
 
 
H.Bozok
 
 
 
 
Sevgi, barış, hoşgörü ortamını daha da pekiştirmek adına ayda bir yapılan Hoşgörü sofrası etkinliği, valilik tarafından satın alınarak restorasyonu gerçekleştirilen Kadın, Aile Danışma ve üretim Merkezi’nde gerçekleştirildi.
 
 
 
 
Antakya’da var olan sevgi, barış, hoşgörü ortamını daha da pekiştirmek adına ayda bir yapılan Hoşgörü sofrası etkinliğine katılan Ergin, etkinlikte yaptığı konuşmada, biz birlikte Antakya’yız, biz birlikte Türkiye’yiz, bizi biz yapan bu birlikteliktir. Her birimiz, diğerinin kıymetini yokluğunda değil varlığında bilerek, anlayarak buradayız dedi.
 
 
 
 
Organizasyonun yapıldığı mekanın etkinliği daha da anlamlı hale getirdiğini ve bu birlikteliğe şehadet ettiğini kaydeden Bakan Ergin, Kadın, Aile Danışma ve üretim Merkezi’nin bulunduğu mahallenin geçmişte Musevi ve Hıristiyan vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bir mahalle olduğunu, şimdi ise burada Antakya’nın tüm renkleriyle aynı sofrada buluşulduğunu ifade ederek bu birlikteliğin hiç bozulmaması temennisinde bulundu.
 
 
 
 
Vali Mehmet Celalettin Lekesiz de, geçmişini bilmeyen bir milletin, geleceğinin de olmayacağını ifade ederek, ilimizde var olan sevgi, barış ve hoşgörü ortamının korunarak daha da güçlendirilmesi adına gerçekleştirilen bu etkinliğin, geçmişe sahip çıkmak ve yaşatmak için çok önemli olduğunu söyledi.
 
 
 
 
Etkinliğin yapıldığı eski Antakya Evi’nin 2,5 yıl önce satın alınarak restorasyonunun tamamlandığını ve ilimizin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını canlandırmaya yönelik bir atölye ve Kadın, Aile Danışma ve üretim Merkezi olarak tahsis edildiğini dile getirdi.Lekesiz, burada cam, gravür, gümüş, dokuma, mozaik, takı ve hasırcılık atölyeleri oluşturularak, bu yolla kadınların iş hayatı ve sosyal hayata dahil edilmesinin planlandığını kaydetti.Ermeni Cemaati Başkanı Cem çapar da, Akdeniz, Arap, Ermeni ve Türk mutfağının etkilerinin görüldüğü bu zengin sofrada esas zenginliğimiz hep birlikte bu safrada buluşan toplum mozaiğimizdir” şeklinde konuştu.
 
 
 
 
Hristiyan cemaati Başkanı Fadi Hurigil ise Antakya’da yaşayan bir insanı yolda yürürken gördüğünüzde hangi dine mensup olduğunu anlayamazsınız, ancak onu ibadet ederken gördüğünüzde hangi dine mensup olduğunu fark edersiniz. önemli olan tek bir Allah’a inanmak ve ibadet etmektir şeklinde konuşarak, “Atalarımızdan aldığımız bu sevgi, barış ve hoşgörü mirasını gelecek nesillere aktarmak zorundayız” dedi.Musevi Cemaati Başkanı şaul Cenudioğlu da değişik cemaatlere mensup insanların yaşadığı ve din ayrımının gözetilmediği bir sofrada bulunmasında ve bu kültürün gelecek nesillere aktarılmasında emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
 
 
 
 
Kadın, Aile Danışma ve üretim Merkezi’nde yapılan Hoşgörü Sofrası’na Antakya’nın semavi din temsilcileri, Sivil Toplum örgütleri ve Oda Başkanları, MKü Rektörü Hüsnü Salih Güder, Alay Komutanı Mustafa Başoğlu, işadamları ve esnaf temsilcileri katıldı.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir