İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çevre Günü’nde kirlenen Antakya…

5 Haziran Dünya çevre gününde genelde üst düzey yöneticiler, yerel de ise yerel yönetimin başındaki isimler çevre ile ilgili açıklamalar yaptılar. çevrenin korunmasına, temiz tutulmasına yönelik cicili laflar söylediler.
 
çevrenin herkese lazım olduğunu ve temiz tutulması gerektiğini altı kalın çizgilerle çizili cümlelerle dile getirdiler. çevrenin bize atalarımızdan miras kaldığını ve bizim de çocuklarımıza, yarının geleceklerine temiz bir çevre bırakmamız gerektiğini bize öğütlediler.
 
Ancak bu açıklamalar çöp dağları, çevreye mikrop saçan kanalizasyon suları, park ve bahçelerimizi donatmış karton ve naylon atıkları ile bitmeyen tükenmeyen Asi Nehrinin kirliliği gölgesinde yaptılar. Antakya’nın yaşadığı çevre kirliği inanılmaz boyutlara ulaştı.
 
Bir türlü çözüm getirilemeyen çöp yığınları, Asi Nehrinin çevreye yaydığı mikroplu hava, herkesin gözü önünde şırıldayarak akan kanalizasyon suları, park ve bahçelerimizi adeta örterek yok eden kirli tabaka. ışte bütün bu olumsuzluklar içinde çevre gününüz kutlu olsun diyebiliyorsanız, çevre gününüz kutlu olsun!

***************************************

Antakya çevre Koruma Derneği Başkanı Celal Yahyaoğlu, “5 Haziran Dünya çevre Günü” nedeni ile yaptığı yazılı açıklamada, bu yıl çevre gününde kutlama yapmak yerine insanlara çevre bilincini aktaracak çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini söyledi.

 

21. yüzyılın başlarında insanların doğaya verdiği zararın, şimdiye kadar görülmemiş boyutlara vardığının, çevreciler olarak bilincinde olduklarını belirten Yahyaoğlu, “insan faaliyetlerinin gölleri kuruttuğunu, su kaynaklarını kirlettiğini ve doğadaki biyolojik zenginliğin her gün biraz daha kaybolduğunu görüyoruz.

 

Zehirli atıklar, asit yağmurları ve iklim değişikliği gibi doğayı tehdit eden tehlikeler üzerine 1972’de Stockholm çevre Konferansı’nda her yıl 5 Haziran’ın Dünya çevre Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Biz Antakya çevre Koruma Derneği olarak, ülkemizde ve dünyadaki çevre katliamlarından üzüntü duyarak kutlama yapmayı düşünmüyoruz. Bunun yerine insanlarımızı bilinçlendirecek etkinlikler yaparak, çevreyi korumanın önemini anlatacağız” dedi.

 

HüKüMETLERıN çEVRE KONUSUNDAKı VURDUMDUYMAZLIğINA TEPKıLıYıZ

 

Yahyaoğlu, yazılı açıklamasında şu ifadelere de yer verdi: “Dünyanın kırılgan ekosistemlerine, yok olan bioçeşitliliğine, küresel ısınmanın inkâr edilemez gerçekliğine ve iletişimin son derece gelişmişliğine rağmen hükümetlerin vurdumduymazlığına tepki gösteriyoruz.

 

Her ne kadar hükümetimiz Kyoto Protokolü’nü imzalamış olsa da, enerji politikasında nükleer ve termik santrallerin planlanarak uygulamaya geçmesi ve akarsularımız ile göllerimizi özelleştirmek için ilk adım olan Dünya Su Reformu’nun ıstanbul’da masaya konması, çevreyi ne kadar düşündüklerini açıkça ortaya koymaktadır.

 

Biz çevreciler olarak bu tür politikaları kınarken, tarımın da şirketlere, genetiği değiştirilmiş organizmalara, böcek ilaçlarına ve hormonlara terk edilmemesi gerektiğini savunuyor ve herkesin sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu söylüyoruz.”

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir