Çinçin, konuşmasıyla büyüledi…

Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün 19-08-2009’da ilimize geldi ve aynı gün çeşitli temas ve görüşmelerde bulundular. Adalet Bakanı Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, 20 Ağustos’ taki MGK toplantısına katılabilmesi için seçim bölgesinden erken ayrılarak Başkent’e döndü. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise  Antakya Organize Sanayi Bölgesinde incelemelerde bulundu ardından bazı açılışlara katıldı. ıskenderun’daki sanayi tesislerini gezdi. 

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet çinçin, 19-08-2009′ da ağırladıkları Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün yanı sıra Hatay Milletvekilleri, protokol üyeleri resmi özel yetkililer ile işadamlarına yönelik uzun konuşmasında adeta “Brifing” sundu. Konuşmasına Hatay’da “Kalkınma Ajansı” kurulmasından ötürü Bakanlar ERGıN ile ERGüN’e teşekkür ederek başlayan Hikmet çinçin, çıkartılan teşvik yasası ile de Hatay’ın mağduriyetinin önlendiğinin altını çizdi.
 
Konuşmasında mobilyacılar için ortak kullanım atölyesi kurulması gelişmesinden ötürü de Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ e özellikle teşekkür eden ATSO Başkanı Hikmet çinçin 3 milyon 625 bin Avro tutarındaki projenin genel hedeflerini şöyle aktardı:
 
“Bölgede yeni işletmelerin sayısını artırmak için daha iyi bir iş ortamı yaratmak, mevcut işletmelerin verimliliğini ve rekabet güçlerini iyileştirmek, fiziki altyapının iyileştirilmesi ve bölgedeki KOBı’ler için destekleyici bir çevrenin yaratılması yolu ile toplam istihdama katkıda bulunmaktır.”
 
Hikmet çinçin Ottoman Oteldeki konuşmasında ABıGEM adıyla bilinen Avrupa Birliği ış Geliştirme Merkezi ile ilgili olarak da şöyle dedi: “Temel amacı; gelişmekte olan işletmelerin karşılaştığı sorunlara çözüm bulmak, destek vererek dünya piyasalarına hazırlamak, bölgesel kalkınmayı hızlandırmak olan ABıGEM, KOBı iyileştirmesi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Avrupa – Türkiye ış Merkezleri ağının Sivas, Antakya, Van ve Batman’a genişletilmesi projesi teknik dokümanı TOBB tarafından hazırlanmış ve ihale ön duyurusu için T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ıhale Birimine intikal ettirilmiştir.
 
Merkezi Finans ıhale Birimi; Toplam bütçesi 7,5 milyon Euro olan hizmet alımı ile ilgili ön duyuruyu yapmıştır. ıhalenin bir an önce yapılması; Nisan 2010’da Antakya’da açılması planlanan ABıGEM’in daha erken faaliyete geçmesini sağlayacaktır.” Konuşmasında daha sonra ülkenin iki önemli sorununun “ıstihdam ve terör” olduğunu söyleyen ATSO Başkanı Hikmet çinçin, Hatay’da halen resmi verilere göre 25.6764 işsiz bulunduğunu hatırlattı ve kentin önemli yatırım alanı olan Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili şunları söyledi:
 
“Hatay’da 3 adet organize sanayi bölgesi 6 adet küçük sanayi sitesi bulunmaktadır. Antakya Organize Sanayi Bölgesi, ıl özel ıdaresi ile Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın % 50 ortak katılımı ile 1995 yılında kurulmuştur. Antakya Organize Sanayi Bölgesi 1.500 dönüm arazi üzerine yerleşmiştir. Arazinin 881 dönümü 58 yatırımcıya tahsis edilmiştir. Parsellerden 45 tanesi üzerine tesisler kurulmuş ve üretime geçilmiştir. Devam etmekte olan 8 tesis inşaatı bulunmaktadır.

SORUNLAR

-Antakya Organize Sanayi Bölgesi, parsellerin hafriyat ve istinat duvarları yapılması sonucu çok pahalı olması, -Yer altı suları nedeniyle heyelan meydana gelmektedir. Bu da yatırımcıların maliyetlerini olumsuz yönde etkilemekte ve maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır.

-çevresinde genişlemeyi sağlayacak miktarda parsel olmaması,

-5,5 trilyon ana borcun 2,1 trilyonu heyelan nedeniyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde yapılan girişimler sonucunda silinmiştir.

-Küresel ısınma sonucu su kaynaklarının yetersiz kalması ve ihtiyacı karşılayamaması, Arıtma Tesisi olmaması.” Konuşmasında ATSO olarak Hatay Havaalanı ile ilgili öneriler olduğunu da söyleyen Hikmet çinçin şöyle devam etti:

 
“Sarp Sınır Kapısı’nda vizesiz ve harçsız giriş-çıkış yapılmasına dönük uygulama sonucu Trabzon ve Batum arasında ortak bir pazar kurulması sağlanmıştır. Suriye’de bulunan Ticaret ve Sanayi Odaları ve Sivil Toplum Kuruluşları üyelerine; sınır kapılarında, kapıda vize verilmesi uygulamasının başlaması veya sivil toplum kuruluşlarına kayıtlı olan Suriye vatandaşlarına Yayladağı ve Cilvegözü Sınır Kapılarından bir araç gönderilerek gümrük muhafaza memuru ve bir emniyet mensubu nezaretinde vizesiz ve harçsız geçiş uygulaması yapılması halinde, ılimiz ve Bölgemiz ekonomisine katkı sağlanacak, bu uygulama, turizmi ve ticareti de canlandıracaktır.” Ottoman Otelde Bakanlara yönelik sunumunda Amik gölü ve tarımsal sulamaya da değinen Hikmet çinçin şöyle devam etti:
 
“Amik Ovası’nda, gölün kurutulmasından sonra yoğun olarak yapılan sulu tarım ve uygulanan bilinçsiz tarım yöntemleri sonucunda, araziler çok hızlı bir şekilde tuzlanmakta, asidik değerleri artmakta ve Ova gittikçe çöle dönmekte, bu da çiftçimizi zor durumda bırakmaktadır. Ovadaki taban suyunu çekmek için başvurulan elektrik aboneliği tahmini sayısı 6160 adet civarındadır. Ovada açılan kuyu sayısının ise bundan çok daha fazla olduğu bilinmektedir.
 
Bu kuyulardan yeraltı suyunu çekmek için harcanan enerji sarfiyatı, neredeyse Ovada tarımı ekonomik olmaktan çıkarma seviyesine getirmiştir. çiftçilerin kuyulardan su çekmek için kullandıkları elektrik sarfiyatı yıllık yaklaşık 176 milyon 72 bin 609 kilovat saattir. çiftçilerin kuyulardan su çekmek için kullandıkları tahsil edilemeyen TEDAş borcu ise, üç yıllık toplam 74 milyon 666 bin 241 TL’dir.
 
Bu da tahsil edilemeyen Milli Servet demektir. Ayrıca kuyulardan çekilen sular yer altı su seviyesinin düşmesine sebep olmakta ve Toprağın çoraklaşmasına da yol açmaktadır. Her geçen gün kuyu sayısının artması, küresel ısınmadan dolayı yağış miktarlarının ve rejiminin değişmesi, Amik Ovası’nda yeraltı suyu haznesini bitirme noktasına getirmiştir.
 
Antakya şehri içme suyunun büyük bir bölümü de Amik Ovası yeraltı sularından karşılanmaktadır. Alternatif projeler üretilmediği takdirde, şehri büyük bir su sıkıntısı beklemektedir.” Hikmet çinçin sulama için çözüm olarak da dostluk barajı, Asi nehri ve Afrin çayını gösterirken, bu iki nehrin uluslararası su niteliğinde müzakere edilmesi gerektiğinin altını önemle çizdi.