İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Denktaş’tan Ergenekon Yorumu…

Kıbrıs’ta Ergenekon soruşturması açılmasının gündeme gelmesiyle, ismi Ergenekon raporlarında geçen Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş davayla ve yaklaşan seçimle ilgili Cihan Haber Ajansı’na konuştu. CıHAN’ın sorularını yanıtlayan Denktaş, “Adada bir yapılanmayı hissediyoruz. Lakin buna isim olarak Ergenekon mu yoksa başka bir şey mi demek gerekir bilemiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
 
 
“RAPORDA GEçEN SES KAYDI BANA AıT DEğıL”
 
 
Başbakanın soruşturma açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?
 
Zamanlama açısından ilginç bir rapor geçti ellerine ve bu belgeler basına sızdı, bunun üzerine soruşturma başlatılması için girişimlerde bulundu. Açıklanan raporda bize yapılmış iddialar yer alıyor. Eroğlu’nun zamanında nasıl kullanıldığını anlatıyor. Beni saf dışı bırakmak için ilginç iddialar yer alıyor. PKK ile bizi aynı kefeye koyuyor bu rapor. Bu basına suç duyurusu olarak yansıdı ama bu suç duyurusu değil soruşturma dosyasıdır. Eğer raporda yazılanlar doğruysa tüyler ürpertici şeyler olmuş. Raporda benim bir telefon konuşmamın çözümünü koymuşlar rapora, ama bu konuşma metni bana ait değil, öyle bir konuşmayı kimseyle yapmadım hem benim kullandığım dile kesinlikle benzemiyor. Raporda komutanın biri bana beyefendi diye hitap ediyor, hiçbir komutan bu zamana kadar bana bu ifadeyi kullanmamıştır.
 
 
Sayın Rauf Denktaş geçen akşam özel bit televizyona verdiği mülakatta seçimlere müdahale edildiğini kabul ediyor, bu iddianın muhatabı kim?
 
 
1998 seçimlerinde Türkiye hükümetinden, görüşmeler var kritik bir döneme giriyoruz, bu yola Denktaş’la devam etmeliyiz diye Derviş Eroğlu’na telkinler geldi. Bu iddiaları Derviş Bey kabul etti. Eroğlu baskılara rağmen çekilmem dedi ama sonra çekildi.
 
 
Kesinlikle çekilmem dediği halde Eroğlu niçin adaylıktan ayrıldı?
 
Seçimlerin ikinci turuna geçildiği zaman ortağı CTP’den (Cumhuriyetçi Türk Partisi) gerekli desteği bulamadı. O dönemde Eroğlu’nun adaylıktan çekilmeden önce açıklaması, “peşimde MıT ajanları dolaşıyor, hayatımdan endişe ediyorum” şeklindeydi bu açıklamadan sonra adaylıktan da çekildi.
 
 
“UBP’YE BıR YERLERDEN ıNANILMAZ PARALAR GELıYOR”
 
 
Geçen dönemde Denktaş’ın seçilmesi için bastıran Türkiye sonraki seçimlerde Denktaş’ı ekarte ediyor, şöyle diyebilir miyiz, Ankara hükümeti kimi isterse onu getirir?
 
Bu yönlendirmeyi yapan sadece Ankara hükümeti midir, araştırılması lazım, yoksa bazı iş adamları mıdır, yoksa başka bir yerlerden mi gelmiştir o para desteği? şu anda da bir seçim dönemindeyiz fakat ilk propaganda döneminde UBP (Ulusal Birlik Partisi) bizim gibi maddi sıkıntılar çekiyordu şimdi bakıp görüyoruz ki inanılmaz paralar harcıyorlar. Gelecekle ilgili hiçbir şey söylememelerine rağmen, hiçbir tartışma programına çıkmamalarına rağmen, halktan gizlenmesine rağmen birinci parti olarak görünüyor, şimdi hakikaten okuduklarımızdan sonra bakıyorum ya bu demokrasi oyununun içinde biz neredeyiz diye düşünüyoruz.
 
 
UBP’ye gelen bu aşırı maddi desteğin kaynağı nedir?
 
Bilemiyorum, ama üç hafta önce bir yerlerden para geldi ve inanılmaz reklâm yaptılar ve bu reklâmlar da onları öne attı. Ama baktığımız zaman gelecekle ilgili hiçbir planı olmayan bir parti var karşımızda, bunu anlayamıyorum.
 
 
Bir politikası olmamasına rağmen halk niçin UBP’ yi destekliyor?
 
Kıbrıs Türk’ü ne karar verirse versin Rum yönetimine bağımlı olduğumuz ortaya çıkınca halkımız dış politikayı bıraktı. Ekonomik kriz ve CTP’nin yanlış politikaları vatandaşı duygusal davranmaya yönlendirdi.
 
 
“ERGENEKON EKARTE EDıLDığı HALDE BAZI şEYLER YAşANIYOR, ACABA BAşKA YAPILANMALARDA MI VAR?”
 
 
Ergenekon davasını nasıl yorumluyorsunuz?
 
Ergenekon sanıkları tutuklu şu anda ama sanıkların tutuklu olmasına rağmen hala aynı dinlemeler yönlendirmeler yapılıyor, o zaman Ergenekon nerde, Ergenekon kim diye sormamız lazım. Ya da Ergenekon’u ekarte eden başka güçler Ergenekon’un yöntemlerini kendileri mi kullanıyorlar. önemli isimlerin ülkeleri adına yıkıcı faaliyette bulunacağı aklıma yatmıyor doğrusu.
 
 
“üç HAFTA öNCESıNE KADAR ERGENEKONCUYDUK, şıMDı MAğDURLARI OYNUYORUZ, BEN BUNU ANLAYAMIYORUM”
 
 
önemli isimler suç işlemez mi demek istiyorsunuz?
 
öyle isimlerden bahsediliyor ki yaşayan bir tarih olan Rauf Denktaş, üst düzey komutanlar… Ben bu insanların böyle bir olaya karışacağına inanmıyorum. Bakın biz üç hafta öncesine kadar Ergenekoncuyduk, bir rapor çıktı şimdi ortaya mağdur olduk. şimdi ben bunu nasıl yorumlamalıyım? Ciddi bir suçlama var ne diyeceğimizi bilemiyorum, bu yapılanma var mıdır yok mudur?
 
 
Ciddi iddialar olmasına rağmen niye Ergenekon soruşturmasını hafife alıyorsunuz? Bulunan cephanelikler, suikast krokileri, telefon kayıtları bunlar sizi tatmin etmiyor mu?
 
Ben konuşma kayıtlarını delil olarak kabul etmiyorum çünkü benim konuşma kaydım tamamen uydurma, benim böyle bir görüşmem hiç kimseyle olmadı. şimdi bakın ben hiçbir şey yok hiçbir şey olmadı diyebilecek biri değilim, Türkiye’nin yakın tarihine bakınca üniversite olayları, askeri darbeler yaşandı dolaysıyla bir şeyler elbette var. Benim eleştirdiğim nokta ciddi bir suçlama yapılamadan sabit suçlar belli edilmeden aylarca kişiler tutuklu kaldı bana garip geliyor.
 
 
“öZBEK’E ARSA SATIşINDAN BıR USULSüZLüK VARSA SORUMLUSU EROğLU’DUR”
 
 
Mustafa özbek’in Kıbrıs’ta çok cüzi miktara aldığı gayri menkullerin sorumlusu kim? O satışlar yapıldığı dönemde Sayın Denktaş Cumhurbaşkanı, Sayın Eroğlu’da Başbakanlık görevindeydi. Bu soruyu ben Sayın Denktaş’a ve Eroğlu’na yönelttiğim zaman Denktaş Eroğlu’nu Eroğlu da tapu müdürlerini suçladı, sizce suçlu kimdir?
 
Anayasamıza göre Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu vardır. Bu tür kararlar hükümet tarafından alınır ve o arazinin satılması kararını da hükümet almıştır ve Derviş Bey’in kendi isteği ve baskısıyla alınmış bir karardır. Doğal mı diyecek olursak, cüzi fiyata arsa satışını doğaldır çünkü bazı iş adamalarına teşvik vererek yatırımlar yapısın diye arazi veriyoruz. Bence kötü bir niyet yoktur burada varsa bile sorumlusu Denktaş değil Sayın Eroğlu’dur.
 
 
Bazı komutanların sağlık sorunlarını bahane ederek GATA’dan gerçek olmayan iddialarla tahliye edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Hiç kusura bakmayın ama ben inanmıyorum bu iddialara. Ben Hurşit Tolon’u ziyaret etmek için gittiğimde görüştürmediler. Babam ziyaret için gitti o dahi görüştürülmedi. Ağır hasta oldukları söylendi. Ben Eruygur’u çok kilo kaybetmiş gördüm, bu da yabana atılacak bir durum değil.
 
 
Sayın Eruygur’un hanımı telefon kayıtlarında bu durumu açık açık anlatıyor buna ne diyeceksiniz?
 
Ben sadece gördüğümü söyledim, gerisini bilemeyeceğim.
 
 
Ergenekon yapılanmasının Kıbrıs’ta müdahalesini hiç hissettiniz mi?
 
Abdullah çatlı’nın, adaya giriş çıkış yaptığı doğru dört defa giriş çıkış yapmış birisi, ama ne amaçla geldi kime hizmet etti bilemiyoruz.
 
 
Kıbrıs’ta faili meçhuller var. Başbakanların kapılarında patlayan bombalar var. Küçük bir yer olmasına rağmen niçin bu olaylar aydınlatılmıyor?
 
Faili meçhul diye bir şey kalmamalı adada ancak belli ki bir takım zafiyet noktalarımız var. Giriş çıkışlarda kontrol mekanizmamızda suçluyu aramadan ziyade suçu önlemede dahi zafiyetlerimiz var bu mutlaka önlenmeli. Bu memlekette hiçbir şey yapanın yanına kalmamalı. Kutlu Adalı cinayeti hala aydınlatılamadı, buralarda birileri bir şeyler çeviriyor ve biz bunları hissediyoruz.
 
 
“ADINI KOYAMADANDIğIMIZ BıR ENGELLEME HıSSEDıYORUZ”
 
 
Yetkililer niçin bu olayları araştırmıyor, acaba birileri engel mi oluyor?
 
Bugüne kadar araştırdığımız davalarda hiçbir engelleme ile karşılaşmadık, hiçbir kurum bize bu davayı araştırmayı bırakın demedi. özellikle kapılar açıldıktan sonra suç oranlarında büyük bir artış oldu. Adam bizim ülkemize girmiş iki gün sonra karşı tarafta buluyoruz. Bu nasıl oluyor ben bile hala anlayamadım. Bir şeylerin döndüğü açıkça ortada. Bugün 98’den beri projelerimiz belli olmasına rağmen hala birinci parti olamamışsak birileri bizi engelliyor demektir. Ama bu Ergenekon mu başka bir kuruluş mu bilemiyorum. Yani adını koyamadığımız bir engelleme var.
 
 
“AKP’NıN KIBRIS SEçıMLERıNı YöNLENDıRDığıNE KATILMIYORUM”
 
 
Türkiye’nin daha önceki seçimle müdahale ettiği ortaya çıktı. Bu seçimlerde de müdahale ya da Ankara’nın bir yönlendirmesi var mı sizce?
 
şuana kadar bir müdahale yok. Lakin bazı partiler Ankara’nın adını kullanıp çıkar sağlamaya çalışıyor. Ciddi bir müdahaleden söz edemeyiz, bazı partiler Türkiye’den seçim otobüsleri getirdi. Bunu bize AKP gönderdi diye propaganda yapıyorlar ama bunlar oy avcılığı yapmak için bir yöntem bence. Açıkçası ben AKP’nin buraya adamlarını gönderip seçimi yönlendirmeye çalıştığına inanmıyorum.
 
 
Ankara hükümeti kendi politikasına yakın partiler için çalışmıyor mu?
 
 
Kesinlikle hayır çünkü kim iktidara gelirse gelsin Türkiye ile iyi geçinmek zorunda aksi takdirde karşımızda çok iyi çalışan Yunanistan ve Rum kesimi lobisi karşısına yalnız kalırız ve bu durumdan hem Türkiye hem Kıbrıs zararlı çıkar.
 
 
Sayın Rauf Denktaş’ın köy köy gezip sizin partiye oy toplamasını, sizin seçim çalışmalarınızı yönlendirmesini nasıl buluyorsunuz, bu etik mi?
 
Sayın Denktaş benim hem babam hem de bu ülkenin siyasi bir çınarı ben babama akıl danışmayacağım da kime danışacağım. Ben babamı ayrıca danışman olarak da kullanıyorum. Keşke diğer partiler babamdan faydalanmak istese, fikirlerini belirtse. Bence burada etik bir sorun yok çünkü şimdi babam sivil bir vatandaş olarak hayatını sürdürüyor. ılk kez babam destek veriyor Demokrat Parti’ye. Eğer politikamızı beğenmeseydi kesinlikle gözümüzün yaşına bakmazdı babam, aldığımız destekten son derece mutluyuz.
 
 
“DENKTAş’A BıLGı SIZDIRILMAZ. ZATEN BUNA GEREK YOK”
 
 
Dışişleri bakanlığı yaptığınız dönemde Sayın Rauf Denktaş’a bilgi sızdırdığınız iddia ediliyor. Bu iddialara karşı Ankara hükümeti sizin yerinize Turgay Avcı’yı getirdi iddiaları var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Denktaş’a kimsenin bilgi sızdırmasına gerek yok. Dışişlerine gelen onun bilmeyeceği bilgi yoktur. Yarım asırdır Kıbrıs davasını yürütmüş bir lidere, politikacıya demiyorum gelse bile en gizli bilgi ben ona aktarmaktan gurur duyarım. Böyle bir durumda da bilgi vermekten kimse geri durmaz. AKP hükümeti bize Sayın Denktaş’tan rahatsız olduğunu söyledi, çünkü Denktaş Türkiye de konferanslarda bu bilgileri anlatıyormuş, babam yalanları anlatmıyor ki, gerçekleri anlatıyor. Bizim bir kızgınlığımız yok bu konuda, öyle uygun görmüşlerse saygı duyarız.
 
(CıHAN)

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir