İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dünya Hayvan Hakları …

“4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’ nedeniyle yazılı bir basın açıklamasında bulunan Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya Hamurcu, ülkemizde 26.04.2004 tarihinde 5199 sayı ile Hayvanları Koruma Kanunun kabul edildiğini hatırlattı ve bunun ülkemizin de çağdaş dünyada yer aldığına işaret olduğunu söyledi.
 
Ancak bu kanunun beş yıldır yürürlükte olmasına rağmen hayvan haklarıyla ilgili halen bir takım eksikliklerin bulunduğuna işaret eden Hamurcu, dünyada kurulu bulunan Hayvanları Koruma Derneklerinin, 1931 yılında toplanarak 4 Ekim gününü “Dünya Hayvan Hakları Günü” olarak kabul ettiklerini, 21–23 Eylül 1977’de Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından Londra’ da Hayvan Hakları konusunda bir uluslararası toplantı düzenlendiğini söyledi.
 
“Bu toplantıda da “Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi” kabul edildi” diyen Başkan Hamurcu, Daha sonra, gelişmenin Paris’te UNESCO Evi’nde 15 Ekim 1978 tarihinde de törenle tüm dünyaya duyurulduğunu hatırlattı.
 
GöRMEZDEN GELıNECEK KADAR öNEMSıZ OLAMAZLAR…
Hamurcu açıklamasına devamla, “Hayvan hakları, insan hakları, engelli hakları, çocuk hakları aslında adları farklı ama hepsi bu evrende hak ettiği biçimde yaşamak istiyor ve sömürülmeden, üzerinden hesaplar yapılmadan, sadece hak ettiğini yaşamak. Hayvanlar insanlığın yaşaması için var olmak zorundalar ve dolayısıyla görmezden gelinecek kadar önemsiz olamazlar. Hayvan haklarının korunması insanoğlunun kendi çıkarları için gereklidir. ülkemizde 26.04.2004 tarihinde 5199 sayı ile Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilmiştir ve bu kanunun kabulü, ülkemizin çağdaş Dünya’da yer aldığının bir göstergesidir. Ancak bu kanun beş yıldır yürürlükte olmasına rağmen önemli gördüğümüz birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum:
 
1. Yürürlükteki mevzuat ve uygulamalar hayvan hakları ihlallerini kabahat olarak değerlendirip ceza olarak idari para cezalarını öngörmektedir. Bazı ihlaller idari para cezası uygulanabilir. Ancak cana kıymaya kadar varan suçların mutlaka ceza kanununda yer alması ve caydırıcı olması sağlanmalıdır.
 
2. Kanunun uygulamasını yapacak çevre ve Orman Bakanlığının konu ilgili bir alt yapısı mevcut değildir. Kanun TBMM’ nde görüşülürken bu durum hiç dikkate alınmamıştır. Bakanlığın merkez ve taşra örgütlenmesi orman hizmetleri ağırlıklıdır; personel istihdamı ve iş planlaması da bu hizmetler göz önüne alınarak yapılmaktadır.
 
Hayvanları Koruma Kanunu, Bakanlığa yeni ve bünyesine uygun olmayan görevler yüklemiştir. Bakanlığın bu yapısı ile bunun üstesinde gelmesi mümkün görülmemektedir. Kanunun getirdiği görevler veteriner hekimlerin uğraşı alanlarına girmektedir. Bakanlık bu görevi ile ilgili veteriner hekim istihdamını yapmalı, merkez ve taşra örgütlenmesini en kısa zamanda tamamlamalıdır.
 
3. Kanunun omurgasını teşkil eden sahipsiz sokak hayvanlarının rehabilitasyonunu yapacak olan belediyelerin konu ile ilgili almaları gereken çok mesafe bulunmaktadır. Her şeyden önce belediyelerde Veteriner ışleri Müdürlüklerinin kurulması ve mevcut olanlarının sayılarının arttırılması gerekmektedir.
 
Sokak hayvanlarına bakış açılarını ve onların yaşam hakları olduklarına kendilerini inandırmaları, ona göre bütçe, personel, araç-gereç tedarik etmeleri ve uygun bir alt yapı oluşturmaları gerekmektedir. Bu konuda belediyelerde çalışan veteriner hekimlere büyük görev düşmektedir. Bunun için belediyelerde isteğe bağlı bırakılan veteriner hekim idari yapılanması mecburi hale getirilmelidir” dedi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir