İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Emek Partisi Seçmenleri Uyardı…

Hoş sözlere sahte vaatlere kanmayın …
 
EMEK Partisi il başkanı Hülya Kadi, dün düzenlediği basın toplantısında seçmenlere uyarılarda bulundu.
 
Yerel seçimler vesilesiyle halka çağrılarının; meydanların rantçı, çıkarcı, soyguncu, gerici güçlere bırakılmaması olduğunu belirten hülya Kadi “Milyonlarca halk olarak, merkezi ve yerel idarelerin bizlerin yarattığı kaynakları, kendi yandaşlarına yağmalatmasına göz yummamak, işsizlik ve yoksulluğa boyun eğmemek zorundayız.
 
Hükümet partisi AKP’ye de, halkın talepleri yanında yer almayan burjuva muhalefetin partilerine ve adaylarına da oy verilmemelidir. Emekçiler olarak, içimizden çıkardığımız halk güçlerinin temsilcileri etrafında bir mücadele hattında birleşmeliyiz. Unutmayalım ki, geleceğimizi kuşatan ve yeni saldırı planlarıyla hayatımızı karartacak olan sermaye güçlerinin gerçek yüzleri seçimler sonrasında çok daha iyi görülecektir.
 
Hoş sözlerin, sahte vaatlerin, işsiz, yoksul ve aç, itilip kakılan insanlarımızı kandırmasına izin vermemeliyiz” dedi. Hatay’ın meslek kuruluşları, sendikalarının da yardımıyla kent konseyleri, mahalle meclisleri ve semt birlikleriyle halkçı demokratik belediyecilik üzerinden yönetilmesinin gerekliliğini belirten Hülya Kadi şunları dile getirdi: “29 Mart’a giderken karşımızdaki manzara kısaca şöyledir: Sermaye sisteminin krizi sonuçlarını her geçen gün daha ağırlaştırmakta, işsizlik ve açlıkla karşılaşan kitleler daha da çoğalmaktadır.
 
Kriz fırsatçısı büyük sermayenin çok istemesine rağmen, seçim savurganlığına “mahkûm” hükümet, IMF ile kredi anlaşmasını seçim sonrasına bırakmıştır. Bu demektir ki, şimdi bol keseden verilen seçim vaatleri ve istismarların acısı, seçimlerden sonra fazlasıyla halktan çıkacak, emekçilerin hayat şartları hepten çekilmez bir hal alacaktır.
 
Bu durum kaçınılmaz değildir, yeter ki bizler, işçiler ve emekçiler seyirci kalmasın; kendisinin yarattığı kaynakların çar çur edilmesine fırsat vermesin. 29 Mart 2009’da gerçekleşecek yerel seçimlerin gelip bağlanacağı yer; rant ve iktidar kavgası içindeki egemen güçlerin yerel yönetimlerinin, bu bozuk düzenin suçlarını kapatmak için uğraşacak olmalarıdır.
 
Günlerdir medyada haber olan Tunceli’deki beyaz eşya dağıtımı, sadece bir seçim rüşveti ve yoksulluk istismarı olarak kalmayıp, ülkemizin değişmesi gereken halinin görüntüsü ve bunu ortadan kaldırma mücadelesinin tetikleyicisi olacaktır.
 
Emekçi yığınlara tercih edecekleri başkaca bir yol kalmamaktadır; ya giderek derinleşen bir sefalet ve düşkünlük, ya da onlara bunu reva görenlerden kurtulmak için birleşmek ve mücadeleye atılmak… 
 
Partimizin adayları ve desteklediği adayların platformu açık ve nettir. Sermaye saldırılarının destekleyicisi ve uygulayıcısı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında, demokratik, halkçı ve katılımcı bir belediyecilik için savunacağımız ilkeler şunlar olacaktır: Tüm hizmetler belediye kurumları ve personeli tarafından, en ucuz maliyetle halka ulaştırılacak, özelleştirme ve taşeron uygulamalarına son verilecektir.
 
Hizmetlerin öncelikle yoksul ve emekçi kesimlere ulaştırılması gözetilecektir. Kentsel dönüşüm vb. isimlerle yürütülen rant ve talana son verilecek, halka sağlıklı konutlar kazandırılacaktır. Ulaşım, temiz su, alt yapı, ısınma, çöp vb hizmetlerin halka doğrudan, ucuz ve sürekli ulaştırılması için projeler üretilecektir. Yaşlılar ve engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklar için sağlıklı yaşam, sosyal ve kültür alanları, bakım ve eğitim merkezleri oluşturulacaktır.
 
Halk sağlığı, gıda güvenliği ve temiz bir çevreyi güvenceye alan bir belediyecilik esas alınacaktır. Nihayetinde karar ve uygulamanın her aşamasında halkın katıldığı, denetlediği, belirleyici olduğu, gerektiğinde seçtiklerini geri çektiği bir halkçı, demokratik anlayış belediyeciliğimizin temelini oluşturacaktır.”

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir