İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hatay Sahipsiz Mi?

Elbette ki Samsunda yaşanan felakette mağdur olan yurttaşlarımızın yarasını saracağız. Saracağız da Hatay’daki mağdurun günahı ne? Hataylı siyasetçiler mi etkin ve verimli değiller? Hatay’ın yaşadığı mağduriyet hala giderilmiş değildir.
 
 
 
D. Turunç
 
 
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Hasan Akgöl 2012 yılı Ocak ayı başından itibaren başlayan ve Mart ayı sonlarına kadar devam eden aşırı yağışların etkisi ile Hatay’da binlerce dekar tarım arazisinin, sular altında kaldığını hatırlattı.
 
 
 
CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, 2012 yılı başlarında Samsun ve Hatay illerinde yaşanan Sel felaketleriyle ilgili yaptığı değerlendirme yazısında, Bölgemizde tarım ve hayvancılıkla uğraşan binlerce yurttaşımızın ellerinde, avuçlarında ne varsa sele kaptırdıklarını, bununla da kalmayıp borçlandıklarını dile getirdi. 
 
 
 
1 şubat 2012 günü Meclis Genel Kurulunda yaptığı gündem konuşmasında konuyla ilgili görüşlerini paylaştığını belirten Akgöl, hükümetin dikkatini bölgede yaşanan felakete çekmeye çalıştığını, ancak selin üstünden neredeyse iki hafta geçtiği halde Hatay’da felaketin etkilerini hafifletecek ciddi bir çalışmanın yapıldığını gözlemleyemediğini belirterek, 8 şubatta basın toplantısı yapmak durumunda kaldığını ifade etti.
 
 
 
önemli Olan Vatandaşların Sorunlarını çözmektir…
 
 
 
Bu tür afetlerde önemli olan şeyin, sorunlu bölgelere hızla müdahale edebilmek ve vatandaşların sorunlarını çözmek olduğunu vurgulayan Milletvekili Akgöl,  Hatay’ın yaşadığı felaketin bir benzerini Samsun ilinin de yaşadığını belirtti.
 
 
 
Samsun’da selden mağdur olan bölge halkına geçmiş olsun dileklerinde bulunduğunu ifade eden Akgöl, “Bende bir çiftçiyim alın terinin sular altında kalması ne demektir iyi bilirim. Yaşanan ölümlerden ötürü milletimizin başı sağ olsun. Acılar üstünden politika yapmayı doğru bulmuyorum, fakat her iki il de bu ülkenin illeri ve her iki ilde de aynı yıl bir sel felaketi yaşandı. Peki, hükümetin olaya yaklaşımı her iki ilde de aynı şekilde mi cereyan etti.” dedi.
 
 
 
Samsun’da yaşanan sel felaketi sonrası hükümet yetkililerinden gelen açıklamalarda ‘kredi borçları ertelenecek, elektrik ve doğalgaz sebebiyle iki ay fatura düzenlenmeyecek’ ifadelerinin yer aldığını belirten Akgöl, Gençlik ve Spor Bakanı Samsun Milletvekili Suat Kılıç’ın da bunun bir erteleme olmadığını söylediğini hatırlattı.
 
 
 
Hatay’daki mağdurun günahı ne?…
 
 
 
Bu manzaraya bakıldığı zaman insanın hayrete düştüğünü söyleyen Akgöl, “Bölge milletvekili olarak haykırdım, üreticinin borçlarının ertelenmesi konusunda hükümetten Hatay için yardım istedim, ama olumlu yaklaşım görmedim. Elbette ki Samsunda yaşanan felakette mağdur olan yurttaşlarımızın yarasını saracağız. Saracağız da Hatay’daki mağdurun günahı ne? Hatay’lı siyasetçiler mi etkin ve verimli değiller? Hatay’ın yaşadığı mağduriyet hala giderilmiş değildir. Takdiri Hatay Kamuoyuna bırakıyorum.” dedi.
 
 
 
Hatay’ın Antakya merkez, Altınözü, Reyhanlı, Kumlu ve Kırıkhan ilçelerine bağlı binlerce dönüm ekili tarım alanının sular altında kaldığını hatırlatan Akgöl, “çiftçi neredeyse yaz ürününü ekemez noktaya gelmişti, Amik ovası tam bir bataklığı andırmaya başlamıştı, hemşerilerim çaresizlikle göz göre göre gelen, bu sel felaketini izlemek dışında bir şey yapamıyordu ne acıdır ki Hükümet de o felaketi izlemek dışında bir şey yapmamıştı.
 
 
 
Biz ne istemiştik,
 
 
 
“Bir an önce hasar tespitleri yapılarak, yaşanan acı tablonun boyutları ortaya konmalı, hasar tespiti için suların çekilmesi beklenmemelidir. 2090 sayılı yasadaki şartlar aranmaksızın, bölgemizdeki çiftçiler acilen desteklenmelidir, dedik, Hatay’ın Afet bölgesi ilan edilerek; selden etkilenen çiftçinin, üreticinin, Bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine ve TEDAş’A olan borçlarının, faizsiz olarak ertelenmesi ilimizin bir nebze olsun nefes almasını sağlayacaktır.”
 
 
 
Demiştik. Ama bunların hiç birisi Hatay için yapılmadı. Dün bunu Hatay için yapmayan hükümetin bu gün Samsunda bir nebze olsun vatandaşın derdine çare arayışı içinde olması kısmen sevinilecek bir durumdur. Ancak ivedilikle yaşanan bu felaketlerde kamu kurum ve kuruluşlarının yada başkaca büyük işletmelerin kusuru olup olmadığı da araştırılmalıdır.” dedi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir