İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Her Koşulda ınsan Haklarına Saygı…

Hatay Barosunca yayınlanan bildiride geçtiğimiz hafta içinde yürütülen çYDD büroları ile bazı bilim adamlarına yönelik göz altıları da hukukun üstünlüğü ilkesinin gözardı edildiğini kaydederek Tüm soruşturmalarda delil üretme yerine koşulsuz insan haklarına saygı esas alınmalıdır açıklamasında bulundu.
 
Hatay Barosunun bu mesajı Başkan Sinan Akgöl imzasıyla kamuoyuna açıklandı. Hatay Barosunun geçtiğimiz haftaki göz altılara ilişkin açıklaması şöyle: “Demokrasinin tüm unsurlarıyla yaşandığı ülkelerde üniversiteler ve Sivil Toplum örgütleri olmazsa olmazlardandır. çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde; çYDD Başkanı Türkan Saylan ve ıstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı’nın evinde; Başkent üniversitesi Rektörlüğü, Atatürkçü Düşünce Derneği ve çağdaş Eğitim Vakfı’nın bazı şubelerinde, Başkent üniversitesi ve Kanal B’de genel aramalar yapılmış ve akademisyenler gözaltına alınmıştır.
 
Hukukun üstünlüğüne uygun olmayan her soruşturma hak ihlali yaratır. Bu gözaltı sürecinde yaşananlar, hukukun olmazsa olmaz kurallarına ve temel insan hakları ilkelerine aykırı uygulamaları da beraberinde getirmiştir. Gözaltı uygulamaları “örgütlenme özgürlüğü” ve “ifade özgürlüğü” hakkının özüne, “özel yaşamın gizliliği” hakkının özüne ve kişilerin onuruna aykırı uygulama taşıyamazlar. Sayısız defa belirttiğimiz üzere hiç kimse suç işleme özgürlüğü içinde değildir. Türkiye’nin geçmişinde karanlıkta kalmış birçok olayın aydınlanması temel beklentidir. Bu aydınlanmayı sağlayacak sürece girilmesi halinde demokratik kamuoyunda beklenti doğar.
 
Ancak, gelinen soruşturma süreci, Türkiye’de insan haklarına saygı sorununun devam ettiğini göstermektedir. Soruşturma sürecinde örgütlenme hakkı göz ardı edilerek derneklerin hedef seçilmesi, hükümete karşı ifade özgürlüğünü kullanan kişilerin soruşturmaya dahil edilmesi kamuoyunu tedirginliğe sürüklemiştir.
 
Siyasi hesaplaşma tarzı yöntemlerden vazgeçilmeli, bizden olan-olmayan gibi tehlikeli bir sürece doğru olan gidişten hemen vazgeçilmelidir. Türkiye, henüz adalet ilkesine göre hareket eden ve hukukun üstünlüğüne bağlı bir yargı sistemi oluşturmamıştır. Soruşturmada hukukun üstünlüğü tereddütsüz esas alınmalı, hukuka aykırı ve tahminlere dayalı soruşturma yöntemleriyle delil üretme yerine, koşulsuz insan haklarına saygı esas alınmalıdır.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir