Hatay Tabip Odası, Mustafa Kemal üniversitesi Rektörlüğünce yapılan hukuka aykırı kadro ilanları için yargıya gitme kararı aldığı belirtildi.
Hatay Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Tacettin ınandı, geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, bundan yaklaşık 3 yıl önce Hatay Meslek Odaları olarak üniversitedeki gelişmelerle ilgili kaygı duyduklarını belirttiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bugün görülmektedir ki bu kaygı çok yerinde bir kaygıdır. Ne yazık ki bu süreç içerisinde üniversite yönetim anlayışı bakımından, kadrolaşma bakımından oldukça geriye gitmiştir. üniversitede barış ve hoşgörü Hatay’ın gerisinde kalmıştır. Farklılığı zenginlik olarak değil de bir tehlike olarak gören anlayış sürmüştür. Katılımcılık, saydamlık, hesap verme, hukukun üstünlüğü, liyakat gibi iyi yönetim ilkelerinin hiçbiri uygulanmamıştır.
üniversitede ciddi bir ayrımcılık yapılmıştır. ınanç ayrımcılığı yapılmıştır, siyasal ayrımcılık ve partizanlık yapılmıştır. Bu 3 yıllık süreçte sadece iktidar yanlıları üniversiteye alınmış, iktidar yanlısı olmayanların önüne çeşitli engeller çıkartılmıştır.
Diğer yandan yönetim yanlısı olmayan üniversitedeki öğretim elemanlarına da ciddi baskılar yapılmıştır. Bir kısmı üniversiteden ayrılmak zorunda bırakılmıştır. Hatay üniversite öğretim Elemanları Derneği bu kaygılardan bir kısmını haklı bir biçimde bir basın açıklaması aracılığı ile dile getirmiştir. Dernek yöneticilerini bu değerli açıklamalarından dolayı kutluyoruz.
üniversitede Yönetimden ya da iktidardan yana değil iseniz atama ve yükselmeleriniz çok zordur. Hatta bilimsel etkinliklere katılımınız da bile karşınıza engeller çıkabilmektedir. Bugün çok sayıda insan kadro beklemektedir. Sadece Tıp Fakültesi’nde 5 kişi kadro ilanını beklemektedir. Kadro bekleyenlerin tümü de iktidara ya da yönetime yakın hareket etmek istemeyen insanlardır. Akademik kurullarda, yönetim kurullarında onaylanan hatta YöK’ten gelen kadrolar bile keyfi olarak ilana gönderilmemiştir. Bu kadrolar bir baskı unsuru olarak kullanılmıştır.”
üNıVERSıTE YERıNE HAPıSHANE YARATILDI
Hatay Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Tacettin ınandı, öğretim elemanlarının tehdit ve şantajla susturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, eleştirilerini şöyle sürdürdü:“üniversite yönetimi hiçbir farklı fikre yaşama hakkı tanımamıştır. üniversitede Yönetime yönelik eleştiri yapılamamaktadır. Düşünce özgürlüğü, fikir özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır. öğretim elemanlarının ve anabilim dallarının istekleri hiçe sayılmış, çok sayıda öğretim elemanı mağdur edilmiştir. öğretim elemanları tehdit ve şantajla susturulmaya ve sindirilmeye çalışılmıştır. Bir anlamda bir üniversite yerine hapishane yaratılmıştır.
Akademik personele yapılan baskıların benzeri, idari personele de yapılmıştır. çok sayıda idari personel görevinden alınmış, sürülmüş ve mahkemelik olmuştur. Bu “işyerinde çalışanlara şiddet” in çok açık bir şeklidir. Hukuk tanınmamış, kural tanınmamış, yasa yönetmelik göz önüne alınmamış baskıcı ve faşizan bir yönetim anlayışı sergilenmiştir.üniversitede son 3 yılda bir miktar yeni binaların yapıldığını biliyoruz. Bunlar elbette önemli, ancak bir üniversite yaratabilmenin en önemli koşulu evrensel değerlere sahip bilim insanlarının olmasıdır. Adam kayırmacı ve partizan bir anlayışla evrensel bir üniversite yaratamazsınız. Tek tip düşünen insanlardan oluşan bir üniversite evrensel olamaz. Bu tür çaba içinde olanlar, bundan bir an önce vazgeçmelidir.”
GıRıLMESı TEHLıKELı BıNALARDA EğıTıM YAPILIYOR
Hatay Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Tacettin ınandı, Tıp Fakültesine alınan öğrencilerin ve yaptıkları eğitim ortamına da değindiği açıklamasının son bölümünde ise, şu görüşlere yer verdi.“Tıp fakültesinde 100 öğrenci ile eğitim öğretime başlanmıştır. Bizim koşullarımızda hiçbir tıp fakültesi böylesine büyük bir sayı ile eğitime başlamamıştır. Eksik ve yetersiz koşullarda bu kadar çok öğrenci almak büyük bir tehlikedir. Girilmesi tehlikeli ve yasak olan inşaatlarda öğrenciler ders görmüştür ve halen laboratuar olanakları yetersizdir. Bu yetersiz koşullardan mezun olan doktorların hastalarına vereceği zarar da, bu kararı verenlerin de sorumluluğu büyük olacaktır. Niceliği artırmakla övünenlerin, biraz da nitelikle ilgilenmelerinde de yarar vardır. Tıp öğrencileri gibi asistanların da gereksinimleri dikkate alınmamıştır. Tıp fakültesinde eğitim ve öğretim ikinci plana atılmış, para kazanmak birinci plana çıkmıştır. Mesai saati içinde seminer gibi eğitim etkinliği yapılmaması diye resmen yazı yazılmıştır. Asistanların en küçük hak arayışları şiddetli bir tepki ile durdurulmuştur, haklarında soruşturma açılmıştır. Değerli meslektaşlar son üç yılda çok sayıda öğretim elamanı alınmıştır. Bu sevindirici bir durum gibi gelebilir. Ama yapılan ilanlarda yasa hükmünün çok açık olmasına rağmen çok özel koşullar konmuştur.
Böylelikle pek çok insan başvuru aşamasında caydırılmış ve başvuranlar ise sınavlara alınmamıştır. Konan bu kurallar 2547 sayılı YöK kanununa ve anayasanın fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır. Tamamen keyfidir ve adam kayırma amacı ile yapılmıştır. Adrese teslim denen kadrolar şeklinde düzenlenen bu kriterlerle pek çok meslektaşımız mağdur edilmiş hak ve adalet kavramları zarar görmüştür. Aynı zamanda kurumlar da yıpratılmış ve küçük düşürülmüştür. 2547 sayılı Yüksek öğretim Kanununa 23 maddesine göre, ‘üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. ‘ denmektedir.
ılandaki ölçütler tamamen keyfi ve hukuk dışıdır. Burada belirtilen ölçütlerin objektif ve denetlenebilir olmadığını anlamak için uzman olmaya gerek yoktur. Bu kriterlerin YöK’ün onayından geçemeyeceği de açıktır. Bu durum YöK kanununa, aynı zamanda anayasanın fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır. Odamız, Mustafa Kemal üniversitesi Rektörlüğünce 28.02.2010 Tarihinde, Tıp Fakültesi için yapılan 20 adet hukuk dışı kadro ilanını yargıya götürme kararı almıştır.
özetle Mustafa Kemal üniversitesi’nde son 3 yılda gelişmeler ne yazık ki üzücüdür. Demokratikleşme ve gelişme değil, bir geriye gidiştir. Hatay’ın barış ve hoşgörü kültürüne terstir.”
Tacettin ınandı, Hatay’da demokratik ve evrensel değerlere sahip bir üniversite dilekleriyle konuşmasını noktalarken, Tabip Odası’nın düzenlediği basın toplantısına HAMOK ve Eğitim-ış’in destek verdiği gözlendi.
HTO Yargıya Gidiyor…
Daha fazla HatayHatay kategorisinden daha fazla yazı »
İlk yorum yapan siz olun