ınsan Hakları Derneği (ıHD) Hatay şubesi Kadın Komisyonu adına açıklamada bulunan Semra Berrak, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin şiddet olduğunu, şiddet sonlanmadıkça demokratik açılımdan söz edilemeyeceğini söyledi.
Dernek binasında basın açıklaması yapan ıHD Hatay şubesi Kadın Komisyonu sözcüsü Berrak, “26 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo Diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabel kız kardeşlerin gizli polis tarafından tecavüze uğradıktan sonra öldürülmelerinin 50. yıldönümünde, kadına yönelik şiddete karşı Uluslar arası dayanışma amacı ile biz kadınlar yine birlikteyiz, yine alanlardayız. Ne yazık ki ülkemizde resmi rakamlara göre 2010 yılının ilk yedi ayında 226 kadın öldürülmüş, 478 kadın tecavüze uğramış, 6 bin 423 kadın ise aile içi şiddet nedeniyle hastaneye başvurmuştur. Verilere göre son beş yılda kadına yönelik cinsel saldırı suçları % 30 artmıştır. Kadına yönelik şiddet küresel düzeyde olmakla birlikte özellikle ülkemizde ekonomik siyasal, etnik sorunlarla artarak sürmektedir” açıklamasında bulundu.
KADINLAR HALA ZORLA EVLENDıRıLıYOR
Türkiye’de hala; ‘Namus’ gerekçesi ile işlenen kadın katliamlarının devam ettiğini ifade eden Berrak açıklamasını şöyle sürdürdü: ”Hala anadilde ifade ve eğitim hakkı kullanılamıyor. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmemesinden kaynaklı toplumsal çatışmalar annelerin yüreklerinin yanmasına yol açıyor. Bu çalışmalar toplumsal erozyona dönüştükçe kadınlar daha fazla şiddete uğruyor. Politik ve adli cezaevlerindeki kadın mahkûmlar 24 saate yayılan gayri insani uygulamalara maruz kalıyorlar. Kadınlar hala zorla evlendiriliyor, çocuk yaşta kızlar cinsel istismara uğruyor. üretimdeki emeği görünmezden gelinen kadın sosyal güvencesiz çalıştırılıyor ve ucuz işgücü olarak görülüyor.
Hala nasıl giyineceğimizi biz belirleyemiyoruz. Kadınların aleyhine, kamusal alanda bedenlerimiz siyasallaştırılarak, siyasal rant olarak kullanılıyor. örtünmek ve örtünmemek üzerinden yeniden toplumu belirleme gücü olarak kullanılıyor.
Tüm bunlar gösteriyor ki Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri şiddettir. şiddet sonlanmadıkça demokratik açılımdan söz edilemez. Kadınlara yönelik şiddeti önlemek için, kadınlara yönelik şiddet nefret suçları içerisinde değerlendirimeli, ceza arttırımı uygulamalıdır, nefret suçları belli birey ve gruplara karşı ırkı, dili, dini, yaşı, cinsel yönelimi, cinsiyeti dolayısıyla var olan ön yargılar sonucunda işlenen suçlar olarak tanımlanmaktadır. ülkemizde kadınlara yönelik önyargılar her gün medyada, ailede, okullarda, toplumda, siyasette yeniden üretilmektedir. Bu nedenle bu suçlar kadınları hayatlarının orta yerinde öylece durmaktadır.” dedi.
BELEDıYE BAşKANINDAN KADIN SIğINMA EVı TALEP EDıYORUZ
“Kadınlara yönelik şiddetin önlemesinde kadın sığınma evleri açarak kadının korunması olanakları yaratılmıyor” diyen Berrak, ”AB standartlarına göre nüfusu 7500 olan yerleşim yerlerinde sığınma evi açılmalıdır. Oysa tüm Türkiye’de sadece 22 sığınma evi vardır. Devlet kadın sığınma evlerinin açılmasını yeterli düzeyde desteklememektedir. Devlet kadının can güvenliğinin sağlanmasını ve şiddetten korunmasının gayri ciddi görmektedir. Yaşadığımız şehir Hatay’da Kadın sığınma evi yoktur. Belediye Başkanından Kadın sığınma evi talep ediyoruz.
Biz ınsan Hakları Derneği üyesi kadınlar; ’kadının cinsel, fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu, kadının insan haklarının temel insan hakları olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimiz ifade ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Kadın Sığınma Evi ıstiyoruz…
Daha fazla HatayHatay kategorisinden daha fazla yazı »
İlk yorum yapan siz olun