16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamı dolayısıyla Antakya Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri bir eylem gerçekleştirdi.
KESK binası önünde toplanan Antakya Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri Ulus meydanına kadar sloganlar atarak yürüdüler.
Ulus meydanında Antakya Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklaması yapan Esra Sertel, “Bugün 16 Mart 2010. Biz Antakya Emek ve Demokrasi Platformu olarak 16 Mart 1988 Halepçe katliamını ve 1978’de Beyazıt’ta katledilen devrimci öğrencileri anmak ve unutmadığımızı haykırmak için alanlardayız” dedi.
Mart ayının katliamların en yoğun yaşandığı ay olduğunu ifade eden Sertel açıklamasını şöyle sürdürdü: ” Yine 16 Mart 1978’de bundan tam 32 yıl önce ıstanbul üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde, bombalı ve silahlı bir saldırı gerçekleşti. Faşistler tarafından yapılan saldırıda 7 devrimci gençlerden Hatice özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan öner, Abdullah şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt öldü, 41 öğrenci yaralandı.
Bu saldırı daha sonra Beyazıt Katliamı olarak tarihe geçmiş ve ülkemizde bundan önce ve bundan sonra yapılan tüm katliamların nasıl örgütlendiğine dair önemli sonuçlar doğurmuştur. Beyazıt katliamında faşistler aktif rol almış ve polislerle beraber bu katliamı örgütlemişlerdir. üniversiteleri birer kışlaya çevirmek isteyenler, buna karşı çıkan devrimci öğrencileri katletmekte bir beis görmemişlerdir. Tıpkı 1 Mayıs 1977’de işçileri katlettikleri gibi, Tıpkı 12 Mart’ta Gazi Katliamı’nı yaptıkları gibi. Tıpkı Maraş ve Sivas katliamında sessiz kalınmış, daha sonra ise bu katilleri üst mevkilere atayarak adeta ödüllendirmişlerdir.
Günümüzde ise AKP iktidarı, oynadığı demokrasicilik oyunuyla kendini tüm zamanların en demokratik iktidarı zannetmektedir. Demokratlık yaşamda sınanır. Sadece kendisine dokunan yerlerde demokrat kesilen AKP iktidarı, halkların ve işçi sınıfının yaşamlarına aynı şiddetle saldırmaktadır. 16 Mart Beyazıt katliamı maalesef tüm iktidarlardan okey alarak AKP zamanına taşınmıştır. AKP Beyazıt katliamının zaman aşımına uğratılmasına ses çıkarmamıştır. Bugün demokrasi istiyorsak öncelikle geçmiş katliamların hesabı sorulmalı ve failleri cezalandırılmalıdır. Bu hesaplaşmaya girmeye cesaret edemeyen bir iktidarın demokratlığı sadece laftadır. Bu ülkenin emekçileri ve aydınları olarak hepimizin laflara karnı toktur.
16 Mart’ların bu ülkede ve dünyanın hiçbir yerinde bir daha yaşamamasını için savaşa hayır, barış hemen şimdi!”
Katliamların hesabı sorulmalı…
Daha fazla HatayHatay kategorisinden daha fazla yazı »
İlk yorum yapan siz olun