İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kazmacı:Sivas Katliamı’nı unutmadık…

Serinyol Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet KAZMACI; 2 Temmuz Svas katliamının yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda; “Bir insanlık suçu olan Sivas katliamı davası hukuki olarak her ne kadar zaman aşımına uğratıldıysa da bu dava böyle bitmez. 33 aydın, gazeteci, yazar, şairin anısı daima yüreklerde yaşayacaktır. Sivas’ı unutmadık, unutturmayacağız!
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilen 33 aydın, sanatçı, şair, gazetecinin anısı önünde bir kez daha saygıyla eğilirken bu katliamı gerçekleştiren karanlık güçleri bir değil bin kez daha lanetliyor ve şiddetle kınıyoruz.” Dedi.
 
SıVAS KATLıAMINI UNUTMADIK
 
Serinyol Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet KAZMACI; açıklamasını şöyle sürdürdü… 
“Onlar ki, karanlıkları aydınlatmak üzere yola çıkan birer özgürlük meşalesiydiler. Her biri bir fidandı. Gül kokuşlu şiir. Haksızlığın karşısında eğilmeyen dimdik duran, sazıyla sözüyle gerçekleri cellâtların yüzüne her fırsatta haykıran birer ozandı, aydınlıktı karanlığa inat. 
 
 
Onlar ki, direnişin sembolü olan Nesimi’den Bedreddin’e, Pir Sultan’dan Deniz’e, Mahir’e kadar bu coğrafyada mücadeleyi bayraklaştıran geleneğin devamıydılar. Asaf Koçak, Asım Bezirci, Behcet Aysan, Edibe Sulari, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Uğur Kaynar, Carina Cuanna… Sivas’ta gerici yobazlar ve onlara destek olan devlet güçleri tarafından yakılarak hunharca katledildi. 2 Temmuz 1993’te zulüm ağacının bütün dalları bir olup 33 gülümüzü diri diri yaktı. 33 aydınımızı, 33 devrimci insanımızı hunharca katlettiler. 
 
20. YILDöNüMüNDE SıVAS şEHıTLERıNı SAYGIYLA ANIYORUZ…
 
Sivas vahşetinin üzerinden tam yirmi sene geçti. Evveli ve sonrasında gerçekleştirilen diğer katliamlar gibi ne aydınlatıldı ne de gerçek failler ortaya çıkarılıp cezalandırıldı. Bilakis dava komik bir şekilde zaman aşımına uğratılarak adeta unutturulmak istendi. ülkemizin tarihinde böylesine kirli yer tutan katliamların sayısı az değildir şüphesiz. Toplumun bilinçlenip aydınlanmasında, demokratikleşmesi ve insan haklarının ikamesinde önemli sorumluluklar üstlenen aydınlar, yazarlar, sanatçı ve devrimci güçler ne yazık ki egemen güçler tarafından her defasında baskılanarak susturulmaya çalışılmış ya da hedef seçilerek katledilmişlerdir. 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak’ta olan da budur. 
 
 
Demokrasinin, özgürlüğün, aydınlık geleceğin teminatı olan ilerici, aydın ve devrimci güçler her dönemde olduğu gibi bugün de hedef haline getirilmekte, baskı altında tutularak susturulmak istenmektedir. Son dönemlerde uygulanan baskı ve gözaltılar bunun açık bir göstergesidir. Zira iktidar güçlerinin korktuğu şey emekten, barıştan, demokrasiden yana olan muhalif aydın, sanatçı ve devrimci güçlerdir. 
 
 
şu iyi bilinmeli ki, Sivas Katliamını gerçekleştiren zihniyet ile şu sıralar Taksim Gezi Parkı başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında direnen, demokrasi ve özgürlük isteyen halklara yönelik şiddette sınır tanımayan, kendi halkına karşı şiddet uygulayan polislere destan yazdıklarını söyleyerek şiddeti öven zihniyet ile aynıdır. 
 
 
Bir insanlık suçu olan Sivas katliamı davası hukuki olarak her ne kadar zaman aşımına uğratıldıysa da bu dava böyle bitmez. 33 aydın, gazeteci, yazar, şairin anısı daima yüreklerde yaşayacaktır. Sivas’ı unutmadık, unutturmayacağız!
 
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilen 33 aydın, sanatçı, şair, gazetecinin anısı önünde bir kez daha saygıyla eğilirken bu katliamı gerçekleştiren karanlık güçleri bir değil bin kez daha lanetliyor ve şiddetle kınıyoruz. “

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir