İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

KESK: Mücadeleye devam…

KESK ve DıSK’e bağlı sendikalar ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de dün genel grev kapsamında üretimden gelen güçlerini kullanarak iş başı yapmadı. Alanlara çıktı, hükümeti halaylarla uyardı.

 Eğitim-Sen Hatay şubesi önünden ellerde pankartlarla, sloganlar atarak Ulus Alanı’na kadar yürüyen yoğun kalabalık, AKP hükümetini protesto etti. CHP il ve ilçe yöneticileri yanı sıra Tekel işçilerinin de destek verdiği etkinlikte, davul zurna eşliğinde halaylar çekildi, hükümete halaylar eşliğinde uyarılarda bulunuldu.

Etkinlikte basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Servet Kavukoğlu, 22 şubatta taleplerini söylediklerini, talepleri karşılanmazsa 26 Mayıs’ta ”Grev yapacağız.” dediklerini hatırlattı, bugün de üretimden gelen güçlerini kullanarak iş üretmediklerini, grevde olduklarını vurguladı.

 çakma sendikalara rağmen sözümüzün arkasındayız …

Grevin icazetle, izinle yapılmadığını, talepler karşılanmıyorsa, iktidarın politikalarından memnuniyet yoksa greve gidilebileceğini söyleyen Kavukoğlu: “Biz KESK üyeleri, DıSK üyeleri AKP iktidarının politikalarından, ücretli kölelik dayatan sistemden memnun olmadığımızdan bugün grevdeyiz. Ancak AKP iktidarından memnun olan sendikalar icazet almadıklarından, izin almadıklarından grev yapmıyorlar. Sahte sendikacılara inat, icazetle sendikacılık yapanlara, devlet güdümlü sendikalara, grev kırıcısı çakma sendikalara rağmen sözümüzün arkasındayız. 22 şubatta söz verdik. Bugün sözümüzü tutuyoruz. AKP’nin sömürü politikalarına karşı, niçin grev yapmadıklarını, yapamadıklarını anlatamayanların sözde AKP karşıtı görünen Atatürk büstü arkasına saklanıp grevi kırmak için ellerinden geleni yaparak AKP’nin ekmeğine yağ sürenlere rağmen bugün grevdeyiz. Bugün işçi sınıfını temsil ettiğini iddia eden sendikalar sınıfta kaldı. üye sayısı ile böbürlenen kamu sendikaları, çakma sendikalar sınıfta kaldı. Grev yerine grev kırıcılığı yaptılar. TEKEL işçilerini sahipsiz bıraktılar. Kamu emekçilerin direnişini, eylemini kırmaya çalıştılar. ışte bugün sahte sendikalara, devlet güdümlü sendikalara, çakma sendikalara cevap verme günüdür. ışte KESK burada, işte DıSK burada, kamu emekçileri burada. Zonguldak’ta sermayenin aç gözlüğü yüzünden toprağın altında kalan maden işçileri için; Malatya’nın Hekimhan ilçesindeki maden ocağında kalan işçi için, iş için; ekmek için; güvenceli çalışma koşulları için; özgürlük için; demokrasi için; barış için; baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için alanlardayız.” dedi.

 

Ya hep beraber kurtulacağımızı ya hiç birimizin kurtulmayacağını bildiğimiz için grevdeyiz…

Yıllardır uygulanan ‘piyasa merkezli’ politikalar sonucunda kazanılmış haklarımızın önemli bir bölümü ellerinden alındığını, ellerinde kalan mevcut haklar ve iş güvencelerinin hedef haline getirildiğini belirten Kavukoğlu, yıllardır dillendirdikleri demokratik, kamusal, parasız, nitelikli eğitimin; güvenceli ve kadrolu çalışma taleplerine verilen tek yanıtın, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları olduğunu bildirdi. AKP hükümetinin, diğer pek çok emek karşıtı politikalarının yanı sıra, özellikle emekçilerin çalışma yaşamına yönelik olarak gündeme getirdiği yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalarla çalışma ilişkilerini giderek daha güvencesiz ve kuralsız hale getirdiğini, kamu istihdamını parçalayarak esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıran uygulamalar içine girdiğini söyleyen Kavukoğlu, konuşmasında şunları dile getirdi: “Son yıllarda hızla yaygınlaşan sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları, eğitim ve sağlık kurumları başta olmak üzere, tüm kamuda benimsenen 4-C ve taşeron istihdamı gibi güvencesiz çalışma biçimleri her geçen gün artmaktadır. Esnek istihdam uygulamaları, diğer alanlarda olduğu gibi, işkolumuzda da eğitimin niteliğini ve işleyişini son derece olumsuz etkilemiştir. Bugün kamuda esnek istihdam politikalarının uygulanmadığı bir alan bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Kavukoğlu konuşmasının devamında: “Son olarak TEKEL işçilerinin mücadelesine de konu olduğu gibi, işçi ve emekçiler ya kazanılmış haklarından vazgeçmeye ya da işsiz kalmaya zorlanmaktadır. AKP hükümetinin amacının, 4/c uygulaması ile kamu hizmetlerini kölelik düzeni içinde çalıştırdığı emekçilere yaptırmak olduğu bugün çok daha net olarak görülmektedir. Hükümetin hafta başında işsizliği azaltmak iddiası ile açıkladığı istihdam paketinin temelinde ‘esnek çalışmanın yaygınlaştırılması’ olması kesinlikle bir tesadüf değildir. Kamuda piyasalaşma ve esnek çalışma düzeni yaygınlaştıkça, tıpkı TEKEL işçileri gibi, 4-C ile çalışmaya zorlanan diğer işçiler gibi güvencesiz çalışmaya mahkûm edilenlerin sayısının artması kaçınılmazdır. Böylesine kritik bir dönemde tüm emekçilerin işine, ekmeğine ve geleceğine sahip çıkmasını en net ve kararlı bir şekilde göstermesinin önemine olan inancımızla bugün hizmet üretmiyoruz. ışte bu yüzden bugün grevdeyiz. özgür, eşitlikçi, barışçı demokratik bir ülkede yaşamak, çocuklarımıza onurlu bir gelecek sunmak için bugün grevdeyiz! Tek başına kurtuluşun mümkün olmadığını, yap hep beraber ya hiç birimizin kurtulmayacağını bildiğimiz için grevdeyiz.” dedi.

      Grev 26 Mayıs sabah saat 07.00’de okulların gezilmesi ile başladı. Okullara “Bu iş yerinde grev var.” pankartları asıldı. Nimet Fahri öksüz Lisesi, Devlet Hastanesi, Mehmet Rende ılköğretim Okulu, Cengiz Topel ılköğretim Okulu önünde yapılan davul zurnalı şenlik ve kısa konuşmaların ardından saat 12.30’da sendika binasında toplanıldı. Saat 13.00’te 1000 kişilik bir kitle ile Ulus Meydanı’na yürünerek kitlesel basın açıklaması yapıldı. Grev halayı çekilerek eylem sonlandırıldı.

     25 Kasıma yaklaşan kitlesellikte bir katılımla grev ve alan etkinliği gerçekleştirildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir