Türk Eğitim-Sen Hatay 1 No’lu şube Başkanı Recep Tuncay yazılı bir açıklama yaparak, Kamu Sen’in 9. Dönem Toplu Görüşme Talepleri ile ilgili bilgiler verdi. Recep Tuncay yaptığı açıklamada, “Türkiye Kamu-Sen’in 2011 yılında kamu görevlilerine uygulanacak zam ve tazminatlar konusundaki mali talebi en düşük dereceli memur için 310 TL’dir.” dedi.
Tuncay, “2002 yılından beri toplu görüşmelere aralıksız olarak katılan tek konfederasyon Türkiye Kamu-Sen’dir. Bu nedenle de kamu görevlilerinin gerçek temsilcisi Türkiye Kamu-Sen’dir. Dönemsel ve konjonktürsel değişimlere rağmen, Türkiye Kamu-Sen, her şart altında müzakere masasındaki varlığı ile kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi noktasındaki etkinliğini ve kararlılığını göstermiştir; göstermeye de devam edecektir. Bu yıl da geçmiş dönemlerdeki tecrübelerimize kattığımız yeni birikimlerimizle kamuda görev yapan çalışanlarımızın yaşadığı ekonomik ve hukuki sorunlarını çözecek öneriler içeren çalışmamızı tamamlamış bulunuyoruz.
Bilindiği gibi sivil toplum örgütleri, demokrasinin vazgeçilmez kurumlarıdır. ülkemizin daha fazla demokratikleşmesi için başta sendikalar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarının etkinliğinin artırılması ve karar alma sürecine dâhil edilmesi, çağımız yönetişim anlayışının bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak daha demokratik bir ülke için Anayasayı değiştirmek üzere yola çıkan siyasi irade, örgütlenme özgürlüğünün önünü açacak, demokratikleşmeyi sağlayacak düzenlemeleri yapmamıştır” dedi.
Kamu görevlileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık giderek artmıştır Recep Tuncay, “Siyasi iktidar Anayasa değişikliği ile yakalanan fırsatı, grev hakkı ve siyasete katılma hakkı içermeyen, toplu pazarlığı etkin bir araç olarak kullanma imkânı bırakmayan değişikliklerle heba etmiştir. Bununla birlikte, son dönemlerde kamu görevlileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık giderek artmıştır; artmaya da devam etmektedir. Bir şehit cenazesinde ‘daha ne kadar şehit cenazesi kılacağız’ diyerek en demokratik ve insani tepkisini gösteren bir sendikamızın genel başkanı, daha çok demokrasi istediğini iddia edenlerin özel talimatıyla görevden alınmış ve ancak yargı kararıyla görevine dönebilmiştir.
Bunun neresinde daha çok demokrasi, daha çok özgürlük vardır? Bu tür yanlış uygulamalardan ve anlayışlardan vazgeçilmesi, siyasi iradenin üzerinden atamayacağı en büyük sorumluluğu; gerçek anlamda adil idare anlayışının vazgeçilemez gereğidir. Her fırsatta demokrasiden, eşitlikten ve adaletten bahsedenlerin bu ülkeyi diktatör mantığıyla yönetmeye çalışmasını, milletimizi kamplara bölerek, sivil toplum örgütleri içinde bile yandaş ve öteki kavramını yerleştirmesini şiddet ve nefretle kınıyoruz. Toplu görüşmeler, etkilediği kesimler de dikkate alındığında ülkemizin tamamını yakından ilgilendiren, hayati öneme sahip ekonomik, sosyal ve hukuki bir konudur. Türkiye Kamu-Sen olarak kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması ve ilerletilmesi, ülkemizin her alanda gelişmiş ülkeler düzeyinin üzerine çıkması için ekonomik, sosyal, siyasi tüm gelişmelere duyarlı, etkili ve aktif bir sendikacılık yürütüyoruz. Bu noktada yalnızca ücretlere yönelik değil, sosyal ve hukuki konularla, milli kimliğimizin korunması için önerilerimiz de bulunmaktadır.
Toplu görüşmeler, hepimizin bildiği gibi 2002 yılından beri yürütülmektedir. Bu süre boyunca her ortamda iyi niyetimizi koruyarak, yasalara uygun şekilde hareket etmeye ve kanunların gereklerini yerine getirmeye çalıştık. Bu süreçte, muhatabımız olan siyasi iradeden de kanunlara karşı aynı hassasiyeti göstermesini bekledik” dedi. Hükümete güvenimizin kalmadığını bir kez daha belirtiyoruz Ne yazık ki, 8 yıl boyunca siyasi iradenin kanunları yok saydığını ve verdiği sözleri yerine getirmediğini vurgulayan Tuncay, “Bugüne kadar 2005 ve 2008 yıllarında imzalanan 2 mutabakat, kanunlara aykırı bir şekilde savsaklanmış, hükümleri tam olarak hayata geçirilmemiştir. 8 yıl içinde tam altı kez başvurduğumuz ve 4688 Kanunla kurulan Uzlaştırma Kurulu’nu ise etkisiz bir oluşum haline getirmiştir.
Bu nedenle siyasi iradeyi öncelikli olarak kanunlara uymaya ve samimi olmaya davet ediyoruz. Bugüne kadar kanunları görmezden, hukuki oluşumları dikkate almayan siyasi iradenin Anayasa değişiklik paketi içinde yer verilen toplu sözleşme konusunda da aynı vurdumduymazlığı göstereceği ve getirilecek olan yeni sistemin, toplu görüşme sisteminden bile etkisiz olacağı endişesini taşıyoruz. Bugün kanunlara uymayanların, yarın kanunlara uyacağına dair hiçbir umudumuz olmadığını, hükümete güvenimizin kalmadığını da bu yolla bir kez daha belirtiyoruz. Bu nedenle özellikle toplu sözleşme aşamasının gerçek anlamda bir toplu pazarlığa dönüşebilmesinin yolu kamu görevlilerine grevli, toplu sözleşmeli, siyaset hakkı içeren sendikal haklardan geçmektedir.
Bu yıl toplu görüşme sürecinde gündeme getireceğimiz en önemli konu elbette maaş artışları olacaktır. Ancak kamu görevlilerinin maaş artışları ile birlikte başka birçok sorunu da bulunmaktadır. özellikle son yıllarda kamuda çok çeşitli istihdam şekilleri ortaya çıkmış, 657 sayılı kanunun 4. maddesinin b ve c fıkraları uyarınca çalıştırılan, sözleşmeli, iş güvencesinden yoksun, mali ve özlük hakları kısıtlanmış kamu çalışanları ağırlıklı olarak görev yapmaya başlamıştır” dedi. Emekli ikramiyesindeki, 30 yıllık sınırlandırmanın kaldırılması gerekir Tuncay, “Kamu görevlilerinin ek gösterge ve özel hizmet tazminatlarında yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca hastanelerde vatandaşlarımızdan alınan katkı paylarının kaldırılmasını istiyoruz.
Sağlık Uygulama Tebliği ile vatandaşlarımızın gasp edilen hakları iade edilmelidir. Kamu görevlileri emekli olduklarında maaşlarında ortaya çıkan düşüş nedeniyle mağdur olmakta, bu nedenle emekli olmaktan kaçınmaktadırlar. Kamu görevlilerinin emekliliklerinde de mevcut ekonomik statülerini korumak için kamu görevlilerinin maaşlarının ve ek ödemelerinin tamamının emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli maaşı hesaplamasına katılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Ayrıca kamu görevlileri kaç yıl çalışırsa çalışsın emekli ikramiyesi en fazla 30 yıl çalışmış gibi k
bul edilerek ödenmektedir. Bu da maaşlarla birlikte emekli ikramiyelerinin de son derece düşük kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle emekli ikramiyesindeki, 30 yıllık sınırlandırmanın kaldırılması gerekmektedir. 2008 yılı mutabakat metninde üzerinde uzlaşmaya varılan konulardan biri de eşit işe eşit ücret uygulaması çerçevesinde ek ödemelerin 2012 yılına kadar artırılarak, kamudaki ücret adaletinin sağlanmasıdır. Ancak hükümet 2009 ve 2010 yılları ile ilgili olarak bu konuda hiçbir çalışma yapmadığı gibi tek taraflı ve kamu görevlilerini temsil eden sendikaları yok sayarak hazırladığı Yüksek Planlama Kurulu Kararları ile KıT’lerde var olan adaletsizlikleri daha da derinleştirmiştir.
Hükümetin mutabakat metnine attığı imzaya sahip çıkarak, taraflarla işbirliği içerisinde kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasını bir an önce hayata geçirmesi kamu görevlilerinin en büyük beklentisidir. Vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak kullandığı mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşlarına yapılacak artışlarda temel kabul edilen genel enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle kamu çalışanlarının ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimektedir. Kamu görevlilerinin maaşlarına yapılacak artışlarda hedeflenen enflasyon yerine açlık ve yoksulluk sınırının dikkate alınması bir zorunluluktur” dedi.
Mali haklarla ilgili talebimizi üç ayrı kategoride belirledik Türkiye Kamu-Sen olarak mali haklarla ilgili talepleri üç ayrı kategoride belirlediklerini vurgulayan Tuncay, “ Bunlardan birincisi; ek ödeme oranlarının artırılarak, kurumlar arasındaki ücret farkının aşağıya çekilmesi ve ücret adaletinin sağlanması, ıkincisi; kamu görevlilerinin kendileri ve ailelerinin insanca yaşaması için yetecek düzeyde ücret almalarını sağlamak amacıyla talep edilecek artış, üçüncüsü ise sendika üyesi olan kamu görevlileri ile üye olmayanlar arasında fark oluşturmak adına sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen Toplu Görüşme Priminin yeniden hayata geçirilmesidir. Bugüne kadar Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmaması nedeniyle kamu görevlilerinin 262 TL ile 284 TL arasında kaybı olmuştur.
Refah payı uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle 182 TL ile 239 TL arasında kaybı vardır. Dolayısı ile mali talebimiz öncelikli olarak bu kayıpların karşılanması, 2011 yılı için uygulanacak maaş artışlarının da bu rakama eklenmesi şeklindedir. Buna göre; geçmiş dönem kayıplarının karşılanması için seyyanen 200 TL, 2011 yılı için ise enflasyon hedefinin üzerine % 2 refah payı eklenmesi suretiyle ulaşılan % 10 maaş zammı talep ediyoruz. Ek ödemeler ile ilgili talebimiz Sayın Başbakanın 2008 yılında verdiği söze dayanmaktadır. Sayın Başbakan 16 Ağustos 2008′de ek ödemelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, kaynağın ayrıldığını ve 2012 yılına kadar bu ödemelerin sürdürüleceğini belirtmiştir.
ımzalanan mutabakat metninde de bu hususa vurgu yapılmıştır. Bugün gelinen noktada ek ödemelerin artırılmaması; mali değil etik bir sorundur. Bu talepler ışığında Türkiye Kamu-Sen’in 2011 yılında kamu görevlilerine uygulanacak zam ve tazminatlar konusundaki mali talebi en düşük dereceli memur için 310 TL’dir” dedi. Talebimiz son derece makul ve mantıklı Tuncay açıklamasının sonunda ise, “Talebimiz son derece makul ve mantıklıdır. Karşılanmaması için tek engel, siyasi iradenin ekonomik tercihidir.
Mutlu bir toplum, adil paylaşımla mümkündür. Adaletin de kalkınmanın da gereği budur. Bu güne kadar kamu çalışanlarının problemlerinin çözümsüzlüğünün ve gerginliğin müsebbibi asla konfederasyonumuz ve kamu görevlileri olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Bizler şu anda yürürlükte olan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu uyarınca toplu görüşmelere oturuyoruz. Siyasi iradeden de bu pazarlıkları, sonu ve sonucu belli olmayan bir sürece dayanarak sulandırmaktan kaçınmasını bekliyoruz.
Bugüne kadar kanunlara bağlı kalmayan, memurları sevmediğini her fırsatta ifade eden, mutabakat metni hükümlerine uymayan, Uzlaştırma Kurulu kararlarını hiçe sayan siyasi irade, referandum öncesinde, toplu görüşme nezdinde son derece ciddi bir sınavdan geçecektir. Bu vesile ile toplu görüşmelerin tüm kamu görevlilerine hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Memur için 310 TL…
Daha fazla HatayHatay kategorisinden daha fazla yazı »
İlk yorum yapan siz olun