İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Salgın sürmekte ve yayılmaktadır…

Anımsanacağı gibi Türk Tabipleri Birliği, küresel olarak salgın yapan ve ülkemizde de hızla yaygınlaşan ınfluenza A H1N1 virüsü ve konuyla ilgili çalışmaları izlemek üzere bir Bilimsel Danışma ve ızleme Kurulu (PandemıK) oluşturmuştur.
 
Salgın hakkında gerek dünyada gerek ülkemizdeki güncel gelişmeleri de dikkate alarak, var olan kayıtlar, gözlemler ve istatistik analizler ışığında konu tüm ayrıntıları ile ele alındı. Sizlere hem ekte sunduğumuz bilimsel kurulumuzun saptama ve önerilerini hem de TTB Merkez Konseyinin görüşlerini aktarmak istiyoruz.
 
Salgın sürmekte ve yayılmaktadır. Salgınla mücadele etmenin iki temel bileşenine ilişkin zafiyet söz konusudur. Bunlardan biri korunmaya ilişkin uygulamalar, diğeri de tedaviye erişimle ilgili sorunlardır. Yetkililere korunma ve tedaviye ilişkin sorumluluklarını anımsatmayı görev biliyoruz.
 
Korunmaya ilişkin uygulamalar
1. H1N1 aşısının uygulanması ile ilgili olarak önce Başbakanın ardından Milli Eğitim Bakanının aşı konusundaki olumsuz tutumları ve ifadeleri devlet adamı sorumluluğu ile bağdaşmamaktadır. H1N1 aşısı için zaman geri sarmaktadır. Bugüne dek ölenlerin % 90’ının aşı olsalardı ölmeyeceklerini bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz. Devlet adamlarının ve devlet kadınlarının bu konumun gerektirdiği ağırlık, ciddiyet ve sorumlulukla davranmaları gerekir. Aşı uygulamalarının arttırılması konusunda her türlü çaba gösterilmelidir.
 
2. Basın yayın organlarında da yer alan “mutasyon” ya da “genetik değişkenlik” olayının ender görüldüğünü ve bu tür değişimlerin “aşıdan kaçan” suşlara neden olmadığını; yani aşının etkisiz kalmasının söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca vurgulanması gereken önemli bir nokta da aşının yapılmasının mutasyon olasılığını azaltmasıdır. Aşı ne kadar yüksek oranda uygulanırsa mutasyon da o kadar az olacaktır.
 
Tedaviye erişimle ilgili sorunlar
Sağlık kurumlarına başvuruda alınan katkı payları nedeniyle, özellikle güvencesi olmayan hastalar Acil Servislere başvurmakta, bu ise Acil Servislerin hasta yükünü arttırmaktadır. Sosyal güvencesi olmayanların ilaca erişimi konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Oysa Umumi Hıfzısıhha Kanununun 3. maddesinin 3. ve 4. bentleri ülkede bulaşıcı hastalık salgını çıktığında Sağlık Bakanlığının yetki ve sorumluluklarını tanımlamaktadır. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığının salgın süresince katkı ve katılım paylarını kaldırması hem olanaklı hem de kaçınılmazdır. Sağlık Bakanlığına buradan bir çağrıda bulunuyoruz. ülkede “Salgın” olduğunu ilan edin Bakanlar Kurulu kararı ile ınfluenza A H1N1v (Domuz Gribi) yakalananların4736 sayılı yasadan muaf olmaları konusunda irade gösterin. Sosyal güvencesi olmayan ve hizmete erişemeyen vatandaşlarımızın tedavi şansı ancak bu yolla sağlanabilir. Ancak bu yolla hastalananların tedaviye erişememe nedeniyle ölmeleri engellenebilir.
 
Aşı üretimi konusunda Sayın Bakanın açıklamalarına ne yazık ki sevinemedik. çünküülkemizde bir aşı dolum tesisi açılmasıyla, Aşı Araştırma Geliştirme çalışmalarının yürütülerek kamunun güvencesinde aşı üretilmesi arasında dağlar kadar fark var. Biz yeniden ve ısrarla Türkiye’de kamu kurumlarında aşı AR-Ge çalışmaları yapılması, patent koruması nedeniyle erişemediğimiz ya da çok pahalıya satın aldığımız aşıların bu ülkede üretilmesi için bilgi birikiminin, insan gücünün var olduğunu, tek eksiğin ise siyasi irade olduğunu ifade etmek isteriz.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir