Sansür hiç bir zaman zırh olamaz…

Basın’dan sansürün kaldırılışının 102. yılında mesaj yayınlayan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu, hala sansürü savunanların bulunduğuna dikkat çekti.
 
Yayınladığı mesajında, Osmanlı Padişahı Abdulhamit döneminde, bundan 102 yıl önce 24 Temmuz günü Basın’dan sansür kaldırılırken, hala birilerinin sansürü savunmasını esefle izlediklerini vurgulayan Antakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdullahoğlu, görüşlerini şöyle dile getirdi:“Geçtiğimiz yıllarda, TCK ve RTüK’ün gölgesinde, bu yıl ise, Yerel Basın’daki Resmi ilanların kaldırılması tehlikesini yaşadığımız bir ortamda sansürün kaldırılmasını kutlarken, hala sansürü birilerinin baskı aracı olarak ellerinde bulundurmaları demokrasimiz açısından ciddi sıkıntılar yarattığı gibi, demokrasiye de ihanet edilmektedir.
 
Padişahlar bile sansürü kaldırırken, Cumhuriyet rejiminde siyasi iradenin Basın’a ağır yaptırımlar getirmesi, Demokrasiyle yönetilen ülkemizin Basını’na özgürlüğü kısıtlayan 3. Dünya ülkesi özelliğin ne acıdır ki korumuştur.
 
Her yıl sansürün yumuşatılması beklenirken, aksine TCK, RTüK yasalarından sonra Yerel Basın’ın tek gelir kaynağı olan Resmi ilanların kesilmesi yönündeki siyasi iktidarın ve onun yandaşlarının basının üzerinde ‘Demokrasi’nin Kılıcı’ gibi sallanmaya devam etmesi, derin üzüntü ve kaygı vermektedir.
 
Cumhuriyet rejiminde, Basın’ın sansür yerine çok daha ağır yasalarla susturulmak istenmesi, Demokrasimizi olumsuz yönde etkilenmesi, siyasi iktidarın yandaşı basının da hala sansürü savunur olması, 102 yıl öncesindeki karanlık fikirlerin yeniden yerleştirilmek istenmesi endişesini de vermektedir.
 
Antakya Gazeteciler Cemiyeti olarak, Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana kimliğini koruyan yerel basının gücünü azaltmaya yönelik girişimleri kaygıyla karşıladığımızı belirtirken, günümüzde hala birilerinin sansürden medet umar hale gelmelerinin arkasındaki çıkar ilişkilerinin Yerel Basın’a ne denli zarar vereceği zaman içerisinde ortaya çıkacaktır.”
 
Ahmet Abdullahoğlu mesajında, birilerinin hala sansürü zırh olarak kullanılmalarının kendilerine fayda etmeyeceğinin altını çizerken, mesajının son bölümünde şu görüşlere yer verdi: “Sorunlarımıza çözüm arama çabası içerisinde, sorumluklarımızı da yerine getirme gayreti içerisinde olan biz yerel basın emekçileri, hiçbir zaman basına sınırsız özgürlük getirilmesi taraftarı olmadığımız gibi, sansürü de kendilerine zırh edinmek isteyen zihniyetleri de karanlık fikirlerinin hiçbir zaman fayda etmeyeceğini hatırlatmak istiyoruz.
 
Gazetelerin bir dilekçeyle kurulması, basına özgürlük olarak algılanmaması gerekir. Böylesine bir özgürlüğü kabul etmiyoruz. Koltuğu altına ajandasını alan niteliksiz, deneyimsiz kişilerin, onurlu bir meslek olan Basın’ı çıkarı doğrultusunda kullanmak isteyenlerin değil, kişilik haklarına saygılı, vatanın bölünmez bütünlüğünü koruyucu yasaların çıkarılmasının yılmaz savunucuları olduğumuzu da belirtmek isteriz.
 
Eğitimli, vatandaşıyla barışık gazetecilerin görev yapacağı bir Türkiye özlemiyle, sansürlerin kaldırıldığının sözde kaldığı ve basın emekçilerinin işsizlikle karşı karşıya bulunulduğu bir ortamda değil, gerçek anlamda Basın özgürlüğünü sağlayan bir bayramı kutlamanın umudu içerisindeyiz.”