Sınırda 100 bin mayın…

Muhalefetin karşı çıkarak görüşmelerini engellediği ve üzerindeki müzakerelere 12 Mayısta başlanan Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesini öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yasaya göre, mayınlı alanda bulunan maden ve petrol gibi her türlü yeraltı zenginlikleri hakkında Maden Kanunu, Petrol Kanunu ve Devlet Su ışleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ile diğer ilgili mevzuat hükümleri saklı olacak.
 
Sınırlarda gömülü 920 bin 80 adet mayının, 615 bin 449 adedi Türkiye- Suriye sınırında bulunuyor. ılimiz Hatay ile komşu ülke Suriye arasında 34 kilometrelik alanda ise 100 bin civarında mayın bulunduğu tahmin ediliyor. Mayınlı araziler Suriye sınırındaki ilimiz Hatay dışında 5 ilde daha bulunuyor. Hatay, Kilis, şanlıurfa, şırnak, Mardin ve Gaziantep’teki 215 bin dekar alanda 615 bin mayın var. Bu bölgenin 189 bin dekarı Hazine’ye, 13 bin dekarı şahıs mülkiyetine, 7 bin dekarı TıGEM’e ve 5 bin dekarı da Devlet Demiryollarına ait. Kara mayınlarının temizlenmesini öngören Ottowa Anlaşması’na göre ise Türkiye’nin 2014 yılına kadar mayın temizlik işini bitirmesi gerekiyor.
 
ALAN ORGANıK TARIMA YüZDE 100 UYGUN
 
Ziraat Mühendisleri Odası, alanın düz ve büyük ölçüde birinci sınıf tarım arazisi olduğuna dikkat çekiyor. Arazi uzun yıllardır tarımsal amaçlı kullanılmadığı için kimyasal ilaç ve gübre kalıntısı içermiyor. Bu nedenle, organik tarım yapılabilmesi için gerekli geçiş süresine de burada ihtiyaç duyulmayacak. Ancak şirketlerin hiçbirinin temizlenen arazi için ‘Yüzde 100 temizlendi’ garantisi verememesi alan da tarım yapılmasını riskli kılıyor. şirketler en fazla yüzde 99,6’lık bir garanti verebiliyor. Yaklaşık 615 bin mayının gömülü olduğu sanılan arazide yapılacak temizlikte 2 bin 460 adet mayının bulunamama riski var.
 
VATANDAşIN TEPKıSı
 
Vatandaşlar ise mayın temizleme işinin Türkiye tarafından yapılarak organik tarıma elverişli alanının topraksız köylülere dağıtılmasını istiyor. “Mayınları biz döşedik. Nasıl döşediysek, o şekilde temizleriz” diyen vatandaşlar, komşu ülke Suriye’yi örnek göstererek, “Sınırın karşı tarafına döşenen mayınlar Suriye tarafından sesiz, sedasız bir şekilde temizlendi ve temizlenen alanlar köylülere dağıtıldı. Suriye köylüleri o alanlarda yıllardır tarım yapıyor” dediler. Türkiye’nin mayın temizleme işini ısrail veya onun güdümündeki şirketlere temizleme karşılığında 44 yıllığına kiralayacak olması tepkilerin çığ gibi büyümesine neden oluyor.
 
 Bu arada Antakya Tarım Platformu Başkanı ırfan Hatipoğlu, Hatay’da mayınlı arazilerin temizlenmesi kadar diğer bir büyük sorunun Suriye ile toprak mülkiyeti sorununun çözülmemiş olması olduğunu ileri sürdü.
 
Hatipoğlu, yazılı açıklamasında, tartışılmakta olan mayınlı arazilerin temizlenerek bölge çiftçilerinin kullanıma verilmesi gerektiğini ifade etti. Kullanıma açılacak arazilerde organik tarım yapılabileceğini, tarımsal üretiminde mutlaka tarım örgütleri kontrolünde yapılacağını savunan Hatipoğlu, şöyle devam etti: “çiftçi kendi başına bırakılırsa kullanıma açılan topraklar tarım kimyasalları ile kirletilecek, yanlış sulama yöntemleriyle tuzlanıp verimsiz hale gelecektir. Bu olumsuzluğa izin verilmemelidir.
 
Hatay’da mayınlı arazilerin temizlenmesi kadar diğer bir büyük sorun Suriye ile toprak mülkiyeti sorununun çözülmemiş olmasıdır. Sürüncemede olan sorundan çiftçilerimiz olumsuz etkilenmektedir. Mayınlı arazilerin temizlenmesi tartışılırken toprakların mülkiyeti de tartışmaya açılmalıdır.”