İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Aras:”Bedenimiz Bizimdir”

Aras, “AKP Hükümetiyle yeniden şekillendirilen sistem tarafından; kadınların bedeni, doğurganlığı, emeği, kadın kimliği üzerinde yeniden yeniden tahakküm kurulmak istenmektedir. Bedenimiz, emeğimiz üzerinde tahakküme izin vermeyeceğiz”
 
 
 
Haber Merkezi
 
 
 
Hatay KESK Kadın şubeler Platfomu adına yazılı bir açıklama yapan Sabah Aras, kadınların bedeni, doğurganlığı, emeği ve kimliği üzerinde yeniden yeniden tahakküm kurulmak isteyenlere izin vermeyeceklerini söyledi.
 
 
 
Kadınların, yüzyıllar boyu erkek egemen sistemin cenderesi altında ezildiklerini, susturulmak istendiklerini dile getiren Aras, “Kadınları çocuk üretim fabrikası ilan ederek, topluma üç çocuk yetmez, beş doğurun vaazı verilmektedir. Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda, sezeryanı ve kürtajı Uludere katliamıyla benzeştirip cinayet olarak tanımlayacak kadar akıl dışı (ucube) fikirlerle karşımıza çıkmaktadır. Bu yaklaşım; kadını yok sayma yaklaşımıdır. Bu yaklaşım; sermayeye ucuz çocuk işçi ordusu yaratma, işyerlerinde kreşleri kapatarak kadının istihdama katılmasını engelleme, kadını anneliğe indirgeme, eve kapatma yaklaşımıdır. Bu yaklaşım Uludere katliamı ile hesaplaşma yerine, üstünü örtme, sorumluluğu üstünden atma yaklaşımıdır. Bu yaklaşım kadınları katil ilan eden, kadın düşmanı bir yaklaşımdır.” Dedi.
 
 
 
Kürtajın; istenmeyen bebeklerin tıbbi olmayan yollarla düşürülmesini engelleyen, dolayısıyla anne ölümlerini azaltmada, büyük etkisi olan tıbbi bir yöntem ve Sezaryenin de tıp insanlarının anne-bebek sağlığı açısından değerlendireceği bir doğum yöntemi olduğunu kaydeden Aras açıklamasını şöyle sürdürdü:
 
 
 
“Kürtaj hakkında karar verecek olan, kadının kendisidir. üç defadan fazla yapıldığında anne sağlığı açısından tehlike yaratan sezaryen oranları AKP Hükümetinin ‘sağlıkta dönüşüm programının’ parçası olan performans uygulamalarıyla, kendi Hükümetiniz döneminde rekor derecede artmıştır. Performans uygulamasında ameliyat puanlarının yüksek tutulması, diğer ameliyatlarla birlikte sezaryen oranlarını da yükselterek Türkiye’yi% 46,6 oranıyla en yüksek sezaryenle doğum oranına sahip 5 ülkeden biri haline getirmiştir”
 
 
 
Biz KESK’li kadınlar; kadınların bedeninin, yaşamının zapturapt altına alınmasına itiraz ediyoruz.  Kadınların sokak ortasında katledilmesini seyreden, kendi dini referans ve yaşam tarzını topluma faşizanca dayatan zihniyetin kürtajı-sezaryeni cinayetle eşleştiren yaklaşımını kınıyor ve buna karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz.”

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir