İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Atalarımızın mirası aba güreşi…

   şenköy Beldesi’nde Aba Güreşleri ile ilgili olarak TRT’ye açıklama yapan Başkan Savaş:            “Aba güreşini tüm dünyaya tanıtmaya kararlıyız.”

Aba Güreşleri ile ilgili olarak Türkiye Radyo Televizyon Kurumuna özel röportaj veren Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Aba güreşlerini hak ettiği yer olan uluslararası statüye çıkartarak tüm dünyaya tanıtacaklarını söyledi.

Bu konuda TRT’ye açıklamalarda bulunan Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Bir milleti millet yapan değerlerden biri de kültür olduğunu kaydederek, “Ortak kültürümüzün öğelerinden biride spordur. Spor kişisel olduğu kadar toplumsal bir olaydır. Güreş, atalarımızın bize yüzyıllar öncesinden miras bıraktığı zengin kültürümüzde çok önemli bir yeri olan spor dalıdır. Ata sporumuz olan aba güreşinin kaynağı Orta Asya’dır.” dedi.

Aba güreşleri, savaşların beden gücüne dayandığı dönemlerde Türklerin askerlerini savaşa hazırlamak amacıyla yaptığı bir spor olduğunu dile getiren Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş,  Tarihin ilk çağlarından itibaren Türklerin, şölenlerinde güreş tutmanın bir töre halini aldığını, Türklerin orta Asya’dan göç etmeleriyle Aba güreşinin batıya yayıldığını, Türklerin er meydanında güreş tutmayı bir kahramanlık ve yiğitlik sembolü saydığını, kültürümüzde delilik, velilik, delikanlılık, pehlivanlık hep yiğitlik ifadesi olduğunu vurguladı.

Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Aba güreşinin kolsuz, düğmesiz koyunyününden yapılan aba, bele kuşak bağlanarak altta uzun don ya da şort giyilerek daha çok ayakta yapılan bir güreş olduğunu, günümüzde Hatay ve Gaziantep yörelerinde yapılmakta olduğunu söyleyerek, ‘Gaziantep yöresinde yapılan aba güreşine “Aşırtmalı Aba Güreşi” Hatay ve yöresinde yapılan aba güreşine ise (Kapışmalı) Aba güreşi denmektedir. Her iki yörede yapılan aba güreşlerinde kural ve teknik açısından benzerlikler ve farklılıklar vardır. Bugün Moğolistan, Türkmenistan ve Dağıstan’da yapılan güreşler Hatay ve yöresinde yapılan aba güreşleri ile benzerlikler göstermektedir. Hatay ve yöresinde yapılan aba güreşleri ile Japonlara mal edilen Judo sporu arasında ortak kurallar ve teknikler dikkate alındığında büyük benzerlikler bulunmaktadır. Judo sporunun 19. yüzyılda Japon üniversite öğrenci Jigara Kano tarafından dünyaya tanıtılıp sevdirildiği bilinmektedir. Judo sporunun; Aba güreşinin stilize edilmiş bir şekli olduğunu söylemek yanlış bir tanımlama olmasa gerek’ dedi.

‘şunu iyi biliyoruz ki; Milletleri ayakta tutan millî ve manevî değerlerdir. Bu değerler, milletlerin birlik beraberlik ve toplumsal dayanışma içerisinde yaşamasını ve milli kimliğiyle tarih sahnesinde yer almasını sağlamaktadır. Milletler, söz konusu değerleri gelecek kuşaklara aktardığı oranda varlıklarını sürdürürler. Tarih, bize milli ve manevi değerlerine sahip çıkmayan ve başka milletleri körü körüne taklit edip milli şahsiyetlerini kaybedenlerin dünya coğrafyasından silinip yok olduklarını göstermektedir’ diyen Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ‘Antakya Belediyesi olarak,  milletimizi bir arada tutan değerleri yaşatmak, nesilden nesil’e aktarılması noktasında görev almak, aba güreşine elimizden gelen tüm desteği sonuna kadar vermek ve Antakya’mızın  ‘Marka Kent‘ olması yönünde tarihsel ve kültürel zenginliğini ortaya çıkarmak ve sekiz bin beş yüz yıllık bir tarihe sahip medeniyetler şehri Antakya’mızı bu anlamda hak ettiği yere taşımak belediyecilik anlayışımızın ötelenemez önceliklerindendir.’ dedi.Bu bağlamda; Hatay’ın Anavatana katılışının 71. yılı dolayısı ile 24.07.2010 tarihinde 1. Uluslararası Aba Güreşi müsabakalarını Antakya’da düzenlemeyi planlamakta olduğunu iddialı bir şekilde ifade eden Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ‘Bu çerçevede Azerbaycan, Türkmenistan, özbekistan ve Komşumuz Suriye’den güreşçileri ilimize davet ettik. Güreşçi ve idarecilerini 23-25 Temmuz 2010 tarihlerinde Antakya’da misafir edeceğiz.

Bu vesile ile Aba güreşini dünyaya tanıtma konusunda ilk adımı atmış olacağız. Bu noktada medyaya çok önemli görevler düşmektedir. Japonların sumosu gibi temennimiz bu güzelim güreşimizin Ata, ecdat yadigarı olarak nesiller boyu sürdürülmesi, yaşatılması ve dünyaya tanıtılmasını  sağlama konusunda kendimize bir hedef belirledik’ dedi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir