Atanamayan öğretmenler isyanda…

Antakya’da, basın açıklamasında bulunan, atanamayan bir grup öğretmen sorunun kendilerinde değil, atanmadıkları için kendilerine “Öğretmen” demeyen anlayışta olduğuna vurgu yaptı. Cumartesi günü Yeraltı Çarşısı üzerine toplanan bir grup atanamayan öğretmen, yaptıkları açıklamada, değişik işlerde çalışmak zorunda bırakıldıklarını, oysa kendi mesleklerini yapmak istediklerini kaydederek şöyle dedi:
“Sistemli ve bilinçli bir şekilde devlet okulları güdükleştirilmektedir. Kalabalık sınıflar, öğretmen sayısının azlığı, okulların fiziki koşullarının yetersizliği gibi sorunlar çözülmek yerine, devlet, vatandaşa özel okul yolunu gösterip, üstüne bir de teşvik vermektedir. Yani devlet, kendisine yük olarak gördüğü ‘parasız eğitim-öğretim verme’ sorumluluğundan kurtulmak istemektedir. İşte tam da, biz ataması yapılmayan öğretmenlerin sorunu da buradan başlamaktadır. Sorun, bizlerin yetersiz-başarısız olması değil, sorun, başka alanda fazla atama yapılıp bizim branşımızda az yapılmasında değil, sorun, ‘MEB atamak istiyor ama Maliye Bakanlığı bütçe ayırmıyor’ da değil, sorun, çok fazla mezun var ihtiyaç yok değil…”
Atanamayan öğretmenler adına basın açıklamasında, atanamamada sorunun kendilerinde olmadığı, sorunun kendilerini ayrıştıran, sorunu ticarileştiren ve bilinçli bir şekilde öğretmenlerin geleceklerini karartanlar olduğuna vurgu yapıldı. Atanamayan öğretmenler, geleceklerinin karartılmasına, hakaretlere uğratılmalarına müsaade etmeyeceklerini belirtirken çözümü de şöyle duyurdu:
“Çözüm; intihar, karamsarlık, başka iş aramak değil, çözüm hep birlikte haklarımız için mücadele etmektir. Tüm branşlardaki öğretmen arkadaşlarımız için ‘Koşulsuz Atama’, talebimiz olmalıdır. Birimizin mağduriyeti hepimizin mağduriyetidir. Kadrolu, ücretli, dershanede ya da özel okullarda çalışan tüm öğretmenlerin sorunları ortaktır. Güvenceli ve insana yaraşır koşullarda çalışamamak! Biz öğretmenler kimseden sadaka istemiyoruz. Hak ettiğimiz çalışma hakkımızı ve iş güvencemizi istiyoruz. Bunlar bizden çalınan haklarımızdır. GERİ İSTİYORUZ!
Tüm ataması yapılmayan öğretmenleri ve güvencesizleştirilmeye çalışılan kadrolu arkadaşlarımızı yanımıza çağırıyoruz. Kendi gücümüzü küçümsemeyelim. Aile, öğrenci, veli, meslektaş milyonlarız. Ayrışarak değil ancak birleşerek kazanabiliriz. Eğitimin ticarileştirilmesi, sadece biz öğretmenlerin değil, tüm ülkenin sorunudur. Unutmayalım, iyi eğitim almamış toplumlar kölece yaşamaya mahkûmdurlar. Eğitim alma, eğitim verme haktır engellenemez! Öğretmeniz, güvenceli çalışmak hakkımızdır! Koşulsuz atama istiyoruz! Köle değil öğretmeniz! Ücretli köle olmayacağız!”