Başka Katliamlar ıstemiyoruz

Samandağ Kalkındırma Derneği tarafından düzenlenen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali etkinlikleri kapsamında Deniz Sitesi Ahmet Kaya düğün salonunda “ Katliamlar, Faili Meçhuller ve Aydınlanamayan Derin yapılanmalar “ konulu panel gerçekleşti. 
 
 
 
Haber Merkezi
 
 
 
DıSK Genel- ış Sendikası Hatay şube Başkanı Mehmet Güleryüz’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak, Yazar Uğur Mumcu’nun Oğlu özgür Mumcu ve Yazar Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok katıldı. 
 
 
 
Panelin açılış konuşmasını yapan Mehmet Güleryüz “ ülkemizde yakın tarihte çok faili meçhul cinayetler ve katliamlar yaşandı.
 
 
 
 Ama asıl failler daha yakalanmadı. 
 
 
 
Bu ülkede çorum, Maraş, Sivas gibi çok ciddi katliamlar yaşandı. Ve bazıları zaman aşımına uğratıldı. Ama halkın vicdanında daha sonuçlanmadı.” Dedi. 
 
 
 
Uzun bir adalet arayışı sürecinin tanıkları olarak burada olduklarını belirten Zeynep Altıok, “Sivas davasında 20. yıla giriyoruz zaman aşımıyla karşı karşıya geldik.
 
 
 
 Bu devlet bize gaz bombalarını uygun gördü. Karara Başbakan hayırlı olsun dedi. Bu hiç hayırlı bir karar değildir.
 
 
 
 Biz daha iyi bir gelecek için sesimizi çıkarıyoruz. Bizde gerçek suçluların yakalanması beklentisi kalmadı. 
 
 
 
şu an sadece 27 eylemci sanık mahkemeye getirildi. Gerçek katiller yargıya taşınmazken adaletin yerine getirileceğini düşünmek anlamsızdır.
 
 
 
 Dersim’den başlayarak katliamlar silsilesi var bu ülkede.
 
 
 
 Bunlar için devletin bir anma düzenlediğini görmedik.
 
 
 
 Ama başka ülkelerde yapılan aynı şey için bizimkiler kıyamet koparıyor. Hükümet temsilcileri kindar söylemlerle bizi ilerisi için tedirgin etmektedir. Başka insanları hedefe koymuş olursunuz.
 
 
 
 Eğer bunları yapıp Dersim için özür diliyorsanız, biz özür değil adalet istiyoruz.” dedi.
 
 
 
Toplumsal Bellek Platformu oluşturduklarını dile getiren Altıok, “Aralarında kan bağı olmayan ama yaşadıkları aynı olan bir aile gibiyiz. Ve ortak bir dil oluşturduk. Bunu ben çok önemsedim.
 
 
 
 Platformda 20 aile var. Bizler öldürülen aydın insanların çocuklarıydık. Bu ailede hiçbir zaman nefret olmadı. 
 
 
 
Bu yargı paketi katillerin serbest kalması için yapıldı. Sadece öldürerek değil, aydınları, gazetecileri içeri atarak da bunu yapıyorlar.
 
 
 
 Bütün bu cinayetler dönüp aynı derin yapılanmaya tosluyor. AKP bu konuda samimi değil. Mücadeleyi devam ettireceğiz. Unutmak ve unutturmak istemiyoruz. Bu konuda medyaya çok görev düşüyor.” dedi. 
 
 
 
1980 öncesi siyasi cinayetlerin de arkasında aynı güçler olduğunu iddia eden Gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun oğlu özgür Mumcu,  “ Ben derin değil daha sığ bir devlet olduğunu düşünüyorum.
 
 
 
 Faili meçhullerin, belirli bir güçten ve merkezden yönlendirildiğini görebiliriz.
 
 
 
 Aydın ve gazetecilerin üzerine faili meçhul dalgasının ardından, Kürt işadamlarının üzerine aynı şekilde gidildi.
 
 
 
 Gayri Müslimlerin üzerine de gidilerek bu cinayetler arka arkaya geldi ve bunların belirli bir ortak noktası olduğunu düşünüyoruz.
 
 
 
 Bunların soruşturmaları savsaklanıyor, cinayeti işleyenlere de adı duyulmamış örgütler koyularak unutturulmaya çalışıldı. Ankara gibi bir kentte istihbaratın kol gezdiği bir yerde cinayet aydınlanamıyor. Sivas katliamında 8 saat sonra önlem alınabilmesi düşündürücü değil mi.
 
 
 
 Hrant Dink cinayetini herkes daha önce biliyordu. Polis, Jandarma, MıT biliyordu. Bilmelerine rağmen engelleyemediler. Roboski katliamının emrini kimin verdiğini hala kimse bilmiyor ve sorgulanmıyor. 
 
 
 
Hrant davasına örgüt bulamadılar. Aynı mahkeme ve hakimler poşu dan örgüt buluyor.
 
 
 
 Tetikçilerin içeri alınması önemli değil, arkasındakiler nerede. Araştırma komisyonu kurulması konusunda 18 önerge AKP tarafından reddedildi.
 
 
 
 Araştırma komisyonunu beceremedik, yargıyı beceremedik. Bizden daha şansız ve çocuklarının bedenlerine ulaşamayan anneler var. Uğur Mumcu’nun katilleri bulunsaydı, Hrant öldürülmezdi. 
 
 
 
Sadece insanları değil artık dereleri de tutsak alıyorlar HES’ lerle” dedi.