İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Deniz Baykal Antakya Halkıyla Buluştu…

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin düzenlediği Hatay Mitinginde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine seçim meydanlarında durmadan kendisine çattığını belirterek, “Gece Deniz Baykal’la yatağa giriyor, sabah Deniz Baykal’la kalkıyor.

Arkamdan konuşmayı bırak televizyona gel” dedi. Uğur Mumcu alanında yoğun yağmur altında binlerce Hataylıya seslenen Baykal, ülkede çiftçinin, işçinin, emeklinin, esnafın halinin perişan olduğunu ülkede işsiz sayısının arttığını ve vatandaşın kredi kartlarıyla durmadan borçlandırıldığını belirterek, “Sayın başbakan ondan sonra da çıkıp diyor ki ekonomi gayet iyi gidiyor. ışler yolunda Hatay’a ben 5 defa geldim Baykal kaç defa geldi” diyor. Keşke gelmez olsaydın buraya hizmetlerini getirseydin” diyor.

7 yılda 280 milyar dolar harcadılar Başbakan Erdoğan’a, “Sen vatandaşın derdine çare ol çare olacaksan Ankara’da ol. Türkiye’nin neresinde olursan olara çare ol. Ama yeter ki çare ol” diye seslenen Baykal, “Türkiye’nin her yerinde manzara aynı. Bu hükümet Türkiye’ tarihinin en fazla para kullanan en çok harcama yapan en çok imkanı olan hükümet olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 80 yılı aşmış tarihi boyunca gelmiş geçmiş hükümetlerin tümü Atatürk ve ınönü döneminden, Adnan Menderes dönemine, Demirel, özal ve Erbakan dönemine kadar gelmiş geçmiş hükümetlerin tümü 80 küsür yılda 220 milyar dolar para harcadılar. Sadece buların hükümeti 7 yıl gibi bir süre içerisinde 280 milyar dolar para harcadılar” dedi.

Yaptıklarınız izah etmeye yetmez Bugün Türkiye’nin dış borcunun 500 milyar dolar olduğunu belirten Baykal, “220 milyarlık dış borcu 500 milyar yaptılar. Yani dışarıya 280 milyar dolar ek borç yaptılar. Bu arada Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış ne kadar tesis, fabrika, işletme varsa onları da ucuz pahalı demeden sattılar.

Onların paralarını da aldılar harcadılar. O tesisleri satarken, tesisleri yapan devlet adamlarına bir teşekkürü bile çok gördüler. Onlara en ağır hakaretleri de yapmaktan da geri kalmadılar. Harcadıkları bu kadar parayla hangi büyük tesis, hangi büyük fabrikalar yapılarak sanayide hamleler yapıldı.

Yaptıkları TOKı binaları ve çift yol uygulamaları harcanan 280 milyar doların üzerindeki harcamaları izah etmeye yeter mi? Nereye gitti bu para” diye sordu. Fabrika kapatma dönemi başladı Bugün Türkiye’de artık fabrika yapma döneminin bittiğini, fabrika kapatma döneminin geldiğini belirten Baykal, “Bugün Türkiye’deki 10 tezgahtan 4’ü bu dönemde kapandı.

Son 1 yılda 4 milyon olan işsiz sayısı 5 milyona çıktı. Bir yılda işsiz sayısını 1 milyon arttırdılar. ınsanlar korku içerisinde. Esnaf sanki işsiz kalmamış gibi dükkanını sabah açıyor bismillahla, akşam da şükür ederek dükkanını kapatıyor. Ne iş var ne kazanç. Sıkıntı ve borçlar her geçen gün artıyor.

Borçlar örenemez hale geliyor” dedi. Borcu olan ahlaksız değildir Baykal, “şimdi Başbakan Diyor ki, “Bu kredi borçları olanlar ahlaksızdır” diyor. Bu çok önemli bir nokta. Başbakanın yanlış yaptığından dolayı ekonomi tıkanıyor. ınsanlar işsiz kalıyor. Kredi borcunu ödeyemiyor. Sonra işsizliğin faturasını borçlu olanlar ahlaksızdır diyerek faturayı onlara kesmeye çalışıyor.

O başbakana sormak lazım sen hiç işsiz kaldın mı? ışsiz kalmanın ne demek olduğunu eve ekmek götürememenin ne demek olduğunu bilirmisin? Sen arkadaşının bursu ile çocuğunu Amerikalarda okutursun, Ama Türkiye’de çocuğunu okutamayan işsiz babanın acısını ne bilirsin?“ dedi. Deniz Baykal ile yatıp Deniz Baykal ile kalkıyor Türkiye’de ekonomik durumun ortada olduğunu belirten Baykal, “ülkenin ekonomisi daralmaya başlamış.

Ekonomi 4’te 1 oranında küçülmüş, işsizlik artmaya devam ediyor. Başbakan neden bunları seçim meydanlarında konuşmuyor. Bu konuda ne yapacağını anlatmıyor, çıkıp varsa yoksa Deniz Baykal diyor. Yani bu başbakan gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor. Sabah Deniz Baykal ile kalkıyor. Ya sen başbakansın, sana ne Deniz Baykal’dan sen işine bak. Yaptıklarını anlat. Hizmetlerini anlat halkı inandır.

Tabi oralarda söyleyecek lafı olmayınca horoz dövüşü yaratmaya çalışıyor. Onun için Deniz Baykal, diyerek bir tartışma bir sürtüşme yaratmaya çalışıyor” dedi. Başbakan işine baksın “Deniz Baykal diyor kesmiyor, Cumhuriyet Halk Partisi diyor oda kesmiyor, bu kez ismet ınönü’ye sataşmaya çalışıyor” diyen Baykal, “ınönü’ye saygı duyacağına hakaret ediyor. ıçinden geçiyor ama elinden gelse bir adım daha geriye gidecek, ama gidemiyor orada frene basıyor.

Başbakanın bu anlayışı bırakıp işine bakması lazım. Bana işsizliği anlat, milletin derdine çare ol yatırım yap, borçluların yarasına merhem ol. Bak bütün dünya tedbir alıyor sende tedbir al. Bize çıkıp tedbir sordu bizde sana al 7 tane tedbir dedik. Ama o bize hakaret etti, “sen işine bak” dedi. Onun üzerine ben tabi ağzının payını verdim” dedi.

Komiklik yapmaya çalışıyor Ondan sonra Başbakan Erdoğan’ın üslubunun düzeldiğini söyleyen Baykal, “Biz bunu memnunlukla karşılıyoruz. şimdi fıkra anlatıyor, komiklik yapmaya çalışıyor. Türkiye’deki yolsuzluklardan bahsediyoruz o bize komiklik yapıyor. Türkiye’deki bu Deniz Fenerini herkes duydu da birazda ben anlatayım. Yolsuzluk eskiden ferdi bir şeydi. Sütü bozuk olan biri eline fırsat geçince yolsuzluk yapardı.

Ama şimdi değişti. Yolsuzluk artık böyle oluyor. şimdi yolsuzluk şirketleşmiş, dernekleşmiş olarak yapılıyor. Topluca ve mevzuatla iktidarın himayesi altında yapılıyor. Yolsuzluk yapacak olanlar artık dernek kuruyor Tıpkı Deniz Feneri gibi” dedi. Yolsuzluğu şirket halinde yapıyorlar Dillerindeki din Allah kelimeleri ile yardım edeceğiz diye fitresini yardım paralarını topluyorlar, “Bunu da şirket halinde yapıyorlar.

Vatandaşta bunlar hayır işi yapıyor diye inanıyor. Al hayrımı sen yap diyor. Onlar bu yardımları alıp bir kurye marifeti ile Türkiye’ye taşıyorlar, Türkiye’de kendi adlarına şirket kuruyorlar, gelir getirecek yatırımlar yapıyorlar, sonra birde televizyon kanalı kuruyorlar. O televizyon kanalıyla da gece gündüz yaşasın Tayyip Erdoğan, yaşasın AKP diye yayın yapıyorlar” dedi.

Dosyayı kaplumbağaya bağlasak 6 ayda Türkiye’ye gelirdi “Bunlarda ölçü kalmamış, hem vatandaşın parasını alıyorlar, hem de Allahın emirlerini ihlal ettiklerini bile bile bunu yapıyorlar” diyen Baykal, “Sonra da milletin karşısına din iman diye çıkıyorlar. Yazık değil mi Günah değil mi? Bütün bunları yaptılar.

Alman hükümeti bunu anladı ve bunları yakaladı yargıladı ve mahkum etti. Sonra da dedi ki bunların eli başı Türkiye’de dedi isimleri de verdi. Senin emniyetin, jandarman, savcın, hakimin adaletin yok mu? Bak Alman gerekeni yapmış, sen neden yapmıyorsun. Yazı yazdık dosyayı bekliyoruz diyarlardı. Dosyayı kaplumbağanın sırtına bağlasak 6 ayda Türkiye’ye gelidi” dedi. Deniz Feneri’ni meydanlarda anlatsın Kendilerinin Almanya’dan dosyayı alıp getirdiğini belirten Baykal, “Al Sana dosya dedik.

Bu sefer kırtasiyecide kırmızı dosya çok” dedi. Sen kırmızı dosyayı bırak ta içine bak içine. Yolsuzluklar öylece duruyor. Ama bunlar seçim meydanlarında bunu konuşmuyorlar. Başbakan, “Bu Deniz Baykal çıkıp Deniz Feneri diye bir şey tutturmuş, ben size bunun iç yüzünü anlatayım, biz gereğini yaptık diyebiliyor mu? Tabi ki diyemiyor. Bunu yapmak yerine Deniz Baykal’a hakaret etmeye çalışıyor” dedi.

Gözümün içine bakarak söyle Bu tablo karşısında başbakanı televizyona çağırdığını belirten Baykal, “O benim arkamdan konuşuyor. Ben bunu yapmak istemiyorum. Onu televizyonda düelloya çağırdım. Gel dedim beraber çıkalım milletin önünde gazeteciler sana ve bana sorular sorsun gerçek ortaya çıksın dedim. Ama başbakan Hayır diyor. Neden hayır diyorsun başbakana kaçmak yakışır mı? Bana diyor ki meydana gel meydana diyor. ışte meydan. Ne olmuş.

Gel televizyona çıkalım gözümün içine bakarak bana ne söylüyorsan söyle bende cevabını vereyim” dedi. ıktidar olmak değil Adam olmak önemli Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında Deniz Baykal ancak 2013 yılında başbakan olur dediğini hatırlatan Baykal, “Biz iktidar olsak ta olmasak da önemli değil. Sen beni düşüneceğine kendini düşün. Yarın iktidardan düştüğünde ne olacağını düşün.

ıktidar olmak önce Allahın sonra da milletin takdiri. Ama şimdi adam olamayanlar 2013 yılında da adam olamazlar. önemli olan başbakan olmak değil adam olabilmek. Yani televizyondan kaçmamak, doğru konuşmak, dürüst olmak verdiğin sözün arkasında durmak. Hesabını vermek” dedi. ıkimizin dokunulmazlığını kaldıralım Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’de gideceği yere korku ortamında gittiğini belirten Baykal, “Bana sana eskort vereyim de sende gel diyor. Ben sabah şafakla kalkar, halkın arasına girerim.

Ben milletten neden korkayım. Milletin parasını malını çalmadım. çalanların peşine düştüm. Kimsenin himayesine korumasına ihtiyacım yok. Başbakana teklif ettim, dedim ki Sen eskortu burakta bir gün beraber kalkalım elimize fileleri alıp pazara inelim. Halkın arasına karışalım. Alışveriş yapalım esnaf vatandaş ne yapıyor diye bir bakalım dedim. Bana yine Hayır dedi. O zaman gel mecliste ki milletvekillerini bırakalım da bu meclisteki iki kişinin, Deniz Baykal’ın ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dokunulmazlıklarını kaldıralım” dedi. Daha sonra Hatay’ın merkez ve belde belediye başkanlarını tanıtan Baykal, “29 Martta karanlık bitecek Türkiye’ye güneş doğacak” diye konuştu.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir