Ediboğlu’ndan IŞİD ile ilgili soru önergesi

Hatay Milletvekili Dr. Mehmet Ali Ediboğlu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle IŞİD ile ilgili 6 maddeden oluşan bir soru önergesi verdi.

Ediboğlu önergesinde,Irak’ın Musul şehrini ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı  terör örgütü, 11 Haziran 2014 tarihinde  Musul Türkiye Başkonsolosluğunu basarak, Başkonsolos dahil 49 kişiyi kaçırmıştı. Bir aydan fazla bir süredir rehin alınan Konsolosluk çalışanlarından bugüne kadar  olumlu haber alınamadığını,  Dışişleri Bakanlığı’ndaki Kriz Masasının “Bugün de rehinelerle ilgili olumlu bir haber yok” şeklindeki açıklamasından anlıyoruz.

Ayrıca ulusal ve uluslararası basına düşen haberlerde;  IŞİD’in  elinde bulunan rehinelerin Başkonsolos dahil  43’ünün  isimlerinin bilindiği, 3 kadın ve 2 çocuğun ise konsolosluk görevlilerinin çocuğu ve eşleri olduğu belirtilirken, IŞİD’in elindeki 1 isimin ise meçhul olduğu yazılmaktadır. Bu haberlere göre Irak’ta IŞİD tarafından rehin alınan 49 rehine arasında 4 ay önce Musul’da çalışmaya başlayan kadrosuz D.Ö. isimli bir çalışanın olduğu ancak, D.Ö.’nün  Bakanlık listesinde kadrosunun olmadığı için görünmediği, “Kadrosuz işçi”  olarak çalıştırıldığı ifade edilmektedir.

Bu çerçevede;

1-) Bakanlığınız tarafından açıklanan listede konsolosluk çalışanı olarak, kaç kişi IŞİD’in elinde tutsak bulunmaktadır? Musul’da kaçırılan,  tutsak veya esir olarak tutulan Türk Konsolosluk görevlileri, eşleri ve çocuklarının son durumları nasıldır?

2-) Bakanlık tarafından oluşturulan listede  yer almayan D.Ö. ile ilgili ne gibi bir girişim yapılmıştır?

3-) IŞİD’in elinde tutsak bulunan çocuklardan biri rahatsızlanarak tedavi için Türkiye’ye getirilmiş midir? Ya da Irak’ta rehinelerin bulunduğu yere Doktor gönderilerek tedavisi yaptırılmış mıdır? Bir aydan fazla bir süredir, teröristlerin elinde olan Musul’daki masum konsolosluk çalışanlarını kurtarmak için ne yapılmaktadır?

4-) Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nun, IŞİD terör örgütünün 11 Haziran’daki baskınından beş ay önce, Ankara’yı uyararak  baskın ihtimaline karşı üç ayrı zırhlı kobra araç talep ettiği iddiaları doğru mudur? Musul konsolosluğunun bu talebinin  Bakanlığınız  tarafından kabul edilmediği iddiaları doğru mudur?

5-) Ulusal bir gazetenin yazdığı habere  göre; Musul Konsolosluğu’nun  bu yılın Ocak ayında, bölgedeki durumla ilgili olarak Bağdat Büyükelçiliğimiz kanalıyla Özel Harekât Başkanlığı’na bir rapor sunduğu,   olumsuz gelişmeler meydana gelmesi hâlinde konsolosluğun terk edilmesinin gerektiğini  vurgulayan  bir rapor vermiş midir? Bu rapora verilen cevabi yazıda, söz konusu  tahliye kararı ile ilgili talebin kabul edilmediği iddiaları doğru mudur?

6-) Basına yasak getirilmesi nedeniyle kamuoyunun merakla beklediği ve takip ettiği bu konularla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?