İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eğitim-bir-sen destek verdi…

    öSYM’nin 2009 öSS sonuçlarını açıklaması ile birlikte ülkemizde tüm eğitim sistemi yeniden tartışılır hale gelmiştir.
 
    30 bin adayın öSS’de sıfır çekmesi nedeniyle puanının hesaplanamaması, bazı illerin başarısızlarının gelenekselleşmesi tartışmayı artırmıştır.
 
    Ancak bu gün bunların üzerine yoğunlaşmak; asıl konuşulması gereken sorunları ertelemek demektir. Asıl konuşulması gereken konuların başında eğitim sistemini çıkmaza sokan katsayı adaletsizliği gelmektedir.
 
     üniversite kapılarında 1 milyon 500 bin öğrenci bekliyorsa, orta öğretimdeki yapılandırma yeniden ele alınmalı ve mesleki eğitimin önü mutlaka açılmalıdır. ülkemizde şu an için, mesleki ve teknik eğitimin ortaöğretim içerisindeki payı % 30’lar civarındadır.
 
    Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde bu oran yaklaşık olarak % 70 mesleki ve teknik eğitim, % 30 akademik eğitim seviyelerindedir. Bu nedenledir ki AB’de üniversite önlerinde büyük yığılmalar olmaz, aksine üniversiteler öğrenci bulamadıklarından ülke dışından öğrenci işal ederler. 28 şubat 1997’de tezgâhlanan manipülasyonlar sonucu, meslek liseleri için “özel olarak” katsayı uygulamasına geçilmiştir.
 
    Daha önce tüm lise mezunlarının, öSS’de almış oldukları ham puana ilave edilen, Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) 0,8 katsayısı ile çarpılırken, bu operasyon sonucu bu katsayı meslek liseliler için 0,3’e düşürülmüştür. Böylece melek lisesinde okuyan öğrenciler aleyhine 40-50 puanlık kayıplar oluşturularak eğitim sistemimizin kimyası değiştirilmiştir.
 
     ılköğretim, kademeli geçişe kapalı şekilde 8 yıl zorunlu hale getirilmiş, o yıllarda ortaöğretim sistemi içerisinde % 50’lere yaklaşan mesleki ve teknik eğitimin oranı bir anda % 25’lere düşürülmüştür.
 
     Katsayı engelinin bir sonucu olarak bugün meslek liselerinde nitelikten de bahsedilememektedir. Nitekim meslek liseliler öSS’de 30 matematik sorusundan, 2004’te 1.12, 2005’te 0.98, 2006’da 2.51, 2007’de 2.34 ortalama soru çözebilmişlerdir.
 
    Proje ile sadece ımam-Hatip liseliler değil, aynı sosyal tabandan gelen tüm meslek liselilere üniversite kapıları kapatılmıştır. Burada öğrencilerin mağduriyeti kadar, bu okullarda öğretmenlik yapan meslek dersi öğretmenlerinin de mağduriyeti söz konusu olmuştur.
 
     Bu okullarda çalışan öğretmenler, kapanan atölyeler ve boşalan derslikler yüzünden norm fazlası durumuna düşürülmüş, ekonomik kayıplara uğratılmışlardır. Teknik Eğitim Fakültelerinden mezun olan öğretmen adayları da mezuniyetlerine uygun görevlerine atamayı beklemektedirler. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak 1999 yılından beri katsayı adaletsizliğinin giderilmesi için mücadele ettik.
 
     Toplumsal tepkiyi odaklamak için imza kampanyaları düzenledik. Uygulamanın bilimsellikten uzak oluşunu ortaya koymak adına 9-10 Ekim 2004 tarihinde düzenlediğimiz “AB Sürecinde Eğitimde Reform ıhtiyacı” Sempozyumu ve 17. Milli Eğitim şurası’ndan önce 4-5 Kasım 2006 tarihinde düzenlediğimiz “Türk Eğitim Sisteminde Yeni Paradigma Arayışları” Sempozyumu’ndan katsayı ile ilgili çıkan sonuçları yetkililere ulaştırdık.
 
      17. Milli Eğitim şurası’na katsayı adaletsizliğinin kaldırılması doğrultusunda rapor hazırlayarak önergeler sunduk. Katsayı uygulamasına yönelik dava açtık. çözüme ilişkin etki gösterebilecek tüm yetkililer nezdinde defalarca girişimlerde bulunduk. Ayrıca EBSAM (Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi) bünyesinde öSS ile ilgili ortaöğretim öğretmenlerine yönelik araştırma yaparak katsayı adaletsizliğinin çarpıklığını ortaya koyduk.
 
     Katsayı adaletsizliğinin giderileceğine ilişkin beklentilerimiz artmıştır. YöK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya özcan, son günlerdeki açıklamalarıyla katsayı adaletsizliğini kaldıracaklarını ve meslek liselerinin önünü açacaklarını ifade etmektedir.
 
    Söylemlerin eyleme dönüştürülmesini bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl da bir beklenti oluşturulmuş ancak çözüm ötelenmişti. 10 yıldır bu ülkenin geleceği olan gençliğini mağdur eden bu uygulamanın derhal kaldırılmasını bekliyoruz.
 
    Meslek lisesi öğrencileri yeni eğitim-öğretim yılına geleceklerinden ümitli olarak başlamalıdırlar. Eğitim-Bir-Sen olarak bu konuda atılan her adımı desteklediğimizi ifade ediyoruz.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir