Ehl-i Beyt Vakfı’ndan Ziyaret…

Rektörlük görevine atandıktan sonra çeşitli kurum ve kuruluşların hayırlı olsun ziyaretlerini kabul eden MKü Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerini ağırladı.
 
 
 
EHDAV Başkanı Ali Yeral ve Yönetim Kurulu üyeleri Süleyman Gülen, şefik Kazar, Naif Gürsel, Ali Başak’ın ziyaretlerinde konuşan Vakıf Başkanı Ali Yeral, MKü’nün tanıtılması, ilmi ve bilimsel yönlerden gelişmesi ve geliştirilmesi için yapılan ve yapılması planlanan çalışmalardan gurur duyduklarını belirterek şunları söyledi:
 
 
 
 “ınşallah MKü Türkiye ve bölge içerisinde parmakla gösterilecek,  araştırmaları, tezleri ve buraya çok çeşitli illerden, bölgelerden öğrencilerin gelmesiyle namzet bir konuma gelir ve bununla iftihar eder, gurur duyarız. Temennimiz odur ki milli birlik, beraberlik ve buradaki kardeşliğin, huzur ve barışın daha da pekişmesi yönünde zatıâliniz gibi değerli bir bilim adamımızın başa gelmesiyle; hocaları, öğretim üyeleri, öğrencileri ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte bir kulvarda çalışmasıyla üniversitemiz daha da ilerilere taşınır.”
 
 
 
Vakfın ziyaretinden memnuniyet duyduğunu belirten Rektör Güder ise, şöyle konuştu: “şahsım ve üniversiteme göstermiş olduğunuz teveccüh ve iyi duygularınızla, bir o kadar da o iyi duygularınızın ifade edilebilmiş hallerinden dolayı başta Ehl-i Beyt Vakfı olarak başkanlığınıza, size ve değerli yönetim kurulu çalışma arkadaşlarınıza nazik ziyaretinizden dolayı teşekkür ederim.
 
 
 
üniversiteler; gençlerini bilgili, ülkelerini müreffeh kılan refah artırıcı kurumlardır. Ancak bu özelliklerinin yanında toplumun bir adım önünde yürüyerek sosyal dönüşüm, bilinçlenme, kültürel ve geleneksel zenginliklerin bilinçli ve örgütlü toplum yapısı halinde yaşatılması için farkındalığı oluşturma, haberdar olmayanları haberdar etme, düzenledikleri seminer, konferans, panel, sempozyumlarla insanların çağdaş dünyada ayakta kalabilmelerine ve hakiki mutluluğu elde edebilmek için ihtiyaç duydukları hem dünyevi hem de uhrevi bilgilere katkıda bulunma gibi özelliklere haizdirler.MKü olarak biz de 18 yıldır sürdürmekte olduğumuz iddialı, nitelikli, yüksek kalitede, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, milletimizin değerleriyle çatışmayan yüksek öğretim politikamızı görev dönemim boyunca anayasa ve yasalara bağlı kalan, herkesin Avrupa ınsan Hakları Beyannamesi ve ınsan Hakları Beyannamesinden doğan haklarını tanıyan, başkalarının hakkına da kendi hakkı kadar sahip çıkan ve kişilerin hakkını tanıma yanında koruyan ve bu hakkın kullanılması yönünde onları cesaretlendiren, teşvik eden yaklaşımlar içinde bulunacağız. Bu düşüncelerin bir tezahürü olarak geçtiğimiz 6 ay içerisinde MKü’de gönül kırgınlığına neden olmaksızın yürüttüğümüz çalışmaların bugüne kadar huzur ve sükûn içinde sürdüğünü söylemek isterim.
 
 
 
 
Dileğimiz, görevimin kalan kısmında da üniversitemizin kurumsal kimliğini ve geleneklerini hakkıyla yerleştirerek toplumumuza örnek olma rolümüzü bir an bile unutmaksızın bu topluma sunabileceğimiz ne kadar imkânımız varsa nezaket ve nezahet ölçülerini koruyarak güzellik içinde sunmaktır. Ben Ehl-i Beyt Vakfı olarak toplumda bütünleşmeye yönelik yaptığınız çalışmaları gerçekten mutlulukla izliyorum.
 
 
 
Başka şehirlerde şehrimizde kültürel zenginlik ve insan hakları örneği olarak yaşanmakta olan herkesin kendi inancını, mezhebini, dinini, yaşantı şeklini belirleme hakkının ayrıştırma unsuru olduğunu üzücü olarak görüyoruz. Ama bu şehirde memnuniyetle ifade edebiliriz ki herkes birbirine uyumlu, farklılıklarını kabul ederek,  birbirinin yaşamına rıza göstererek bir yaşantı biçimini sürdürmeye çalışıyor.
 
 
 
Burada en değerli katkılardan birini şüphesiz EHDAV sağlıyor. Ben, içimize çeşitli vesilelerle sokulmaya çalışılan nifak tohumlarına davranışlarınızla geçit vermediğinizi görüyorum. Bu duruşunuzun sadece bu coğrafyada değil tüm Türkiye’de ve insanlığın yaşadığı her yerde örnek olmasını diliyorum.”