İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Feyzioğlu’ndan “Çatı Aday” Açıklaması

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP ve MHP’nin çatı adayı önerisine ilişkin,“Adaylardan herhangi biri hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildirmek dorumunda değiliz. Türkiye Barolar Birliği, siyasi partiler üzerinde, hukukun üstünlüğü siyaseti güder ve kişilerle değil sistemle ilgilenir” dedi.

Feyzioğlu, Karabük Barosu Sosyal Tesisleri’nin açılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP ve MHP’nin çatı adayıyla ilgili soruya Feyzioğlu, şöyle yanıt verdi:

“Adaylardan herhangi biri hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildirmek dorumunda değiliz. Türkiye Barolar Birliği, siyasi partiler üzerinde, hukukun üstünlüğü siyaseti güder ve kişilerle değil, sistemle ilgilenir. Bu çerçevede benim çatı yöntemi henüz yeni ifade edilmişken, bu yöntemin bilimsel olarak çok doğru olmadığını ortaya koyan açıklamam vardı. Tabii örnekleri Türkiye’de ararsınız yanlış olur çünkü Türkiye, ilk defa iki turlu devlet başkanı seçimine giriyor.”

“Oysa Fransa’ya baktığınızda çok benzer sistem yıllardır uygulanıyor ve iki turlu seçimlerin ilk turunda Fransız partileri hiçbir şekilde çatı arayışına girmiyor” diyen Feyzioğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yapılması gereken şudur. İki turlu seçimlerde her siyasi parti, iddialı adayını çıkarır. Bu iddialı adayın özelliği tabanına en yakın tabana sahip diğer partiye de sıcak gelmesidir. Dolayısıyla o diğer parti seçmeninin ikinci tercihi olur o partinin adayı. ‘X’ partisi öyle bir aday gösterir ki ‘y’ partisi seçmeninin ikinci tercihi olarak oy verebilir. ‘Y’ partisi öyle bir aday gösterir ki ‘x’ partisinin tabanı ikinci tercihi olarak ‘y’ye oy verir.”

Bu yaklaşımın güç algısı yaratacağını, tabanda partilerin kucaklaşmasına her zaman yol açmayabileceğini, tam aksine sandıktan soğutabileceğini ve sandığa sahip çıkmak dışında birtakım sonuçların doğabileceğini anlatan Feyzioğlu, bunların gözleme dayanan uluslararası uygulamaları takip ederek vardıkları sonuç olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Feyzioğlu, Danıştayın 146. kuruluş yıl dönümündeki konuşmasında konunun altını çizdiğini belirterek, “Belediye başkanlığı seçimine girmiyoruz, cumhurbaşkanlığı seçimine giriyoruz. Seçeceğimiz cumhurbaşkanı beldeyi yönetmeyecek, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil edecek, 76 milyonun cumhurbaşkanı olacak. O yüzden maalesef 30 Mart sürecinde yaşadığımız gibi kırıcı geçmesi durumunda cumhurbaşkanının 76 milyonu kucaklayıcı özelliğini zora sokarız” diye konuştu.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adının zor telaffuz edildiği ya da babasından, annesinden, ailesinden yola çıkılarak anti propaganda yürütülmesini yakıştıramadığını ifade eden Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Çünkü bir çocuk ailesini, babasını, annesini seçemez. Kendi yaptıklarından veya yapmadıklarından sorumludur. Annesinin, babasının, ailesinin kim olduğu, ne yaptığı, ne yapmadığı bunlar ayrı konudur. Bunları tarih de yazar ama bir kişiyi eleştirirken, ‘senin baban bundu, büyük amcan buydu, deden de buydu’ demek, birilerinin kınadığı çok ırkçı ve son derece faşizan bir yaklaşımdır. Bunu hiç kimsenin yapmaması gerekir.”

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru konusuna da değinen Feyzioğlu, “Şimdi işine gelen kararları verdiğinde gurur duyacak, işine siyaseten gelmeyen kararları gördüğünde yerecekse, keşke bireysel başvuru gibi yasal çareyi en üst mahkemeye vermeseydi. Demokrasi, hukuk devleti, işinize gelmeyen kararları da çıktığında kararın alınma yöntemi adil yargılama ilkelerine uygunsa benimsemeyi, uymayı gerektirir. Sonucuna bakarak ‘bu karar hoşuma gitmedi, o zaman bu karar yanlıştır, tanımıyorum’ diyemezsiniz” görüşünü paylaştı.

Feyzioğlu, gazetecinin soru yöneltirken “yavru muhalefet” ifadesini kullanmasına tepki göstererek, “Muhalefet partilerinden birine ‘yavru’ denmesini nezaketsiz buluyorum. Muhalefet demokrasilerin vazgeçilmezidir. İktidarları, demokratik rejimlerin iktidarı yapanlar muhalefetlerdir, iktidarlar değildir” dedi.

Böcek soruşturması

Böcek soruşturmasına ilişkin soruya Feyzioğlu, profesyonel siyasetçiler dışındaki herkesin yargının tarafsız ve bağımsızlığında büyük sorun bulunduğunu söyleyeceğini ileri sürdü.

Feyzioğlu, şunları kaydetti:

“İspatıysa yargıda maalesef üç kurucu unsurdan avukatları inatla, ısrarla sistem dışında tutma çabasındadır çünkü savunmaya tahammülü yoktur, iddianın dışındaki gerçeğin ortaya konmasını içine sindirememektedir. Hal böyleyken, yargının sistematik olarak Adalet Bakanı ve Adalet Bakanı üzerinden Başbakan’ın telkinine, talimatına, sözde emirlerine açık olduğu da yasaları incelediğinizde vakıadır. O zaman böyle bir sistemde Başbakan’a ve Adalet Bakan’ına emir, talimat, telkin, tavsiyede bulunma imkanı tanınmışken, ülkenin Başbakanı’nın ‘filancanın serbest gezmesini içime sindiremiyorum’ demesi, tutuklama talimatı olarak anlaşılır ve bu, bir yurttaşın ‘bana karşı suç işleyen niçin serbest geziyor’ demesinden farklı olarak ‘tutuklayın’ talimatıdır. ‘Tutuklamazsanız sorun yaşarsınız’ şeklinde algılanabilir. Siyasilerin ve özellikle siyasi iktidarın yargıya talimat olarak yorumlanacak her türlü yaklaşımdan özenle kaçınması gerekir.”

Feyzioğlu, daha sonra Karabük Vali Yardımcısı Abidin Ünsal, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, TBB Genel Başkan Yardımcısı Berra Besler ve 22 baro başkanının katılımıyla Karabük Barosu Sosyal Tesisleri’nin açılış kurdelesini kesti.

Açılış sonunda Feyzioğlu’na plaket ve Kardemir Karabükspor’un üzerinde “Metin Feyzioğlu” yazan 78 numaralı forması hediye edildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir