Antakyalı kilim ustası Abdulla Akar, Guinness rekorlar kitabına giren dokuduğu dünyanın en uzun kiliminin kendisine iade edilmesini istedi. Antakya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, dokuduğu kilimin ıstanbul’daki Hatay günlerinde sergilenmek üzere verdiğini ancak bir daha kendisine iade edilmeyerek Türk Alman Vakfına, Antakya Belediye Başkanı tarafından bağışlandığı bilgisini aldığını iddia etti. Abdulla Akar, kiliminin verilmemesi halinde hukuk yollarına başvuracağını söyledi.
Noter ve halkın huzurunda sanatının ve Hatay’ın tanıtımı için, Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in desteği ile 20 şubat 2013 tarihinde başlayıp 30 Mart 2013 tarihinde bitirdiği, 35 metre uzunluğunda ve 81 cm enindeki dünyanın en uzun kiliminin akıbeti hakkında bir süredir sorun yaşadığını kaydeden Abdulla Akar, gelişmeleri aktarırken şu iddialara yer verdi:
ıstanbul Hatay günleri fuarına götürdüğüm kilimin, ıstanbul Beşiktaş’taki Hataylı ış adamları ve Bürokratları Derneği’nde yaygın basın önünde tanıtımını yaptık.
Fuarın son günü, bize yün konusunda sponsorluk yapan Hataylı ışadamları ve Bürokratları Derneği üyesi Uğur Bıçaker, kilimin Alman Konsolosluğu’nda sergileneceğini ve bir sakıncası yoksa kilimi sergilemek üzere almak istediğini belirtti. Ben de samimiyetine inanarak kilimi verdim.
Aradan 15 gün geçtikten sonra Uğur Bıçaker’i aradım ve kilimi istedim. Uğur Bıçaker bana, kilimin kendisinde olmadığını, Antakya Belediye Başkanı tarafından Türk-Alman Dayanışma Vakfı’na bağışlandığını belirtti. Ben kilimi bizzat kendisine teslim etmeme rağmen neden benim haberim olmadan böyle bir şey yaptığını sorduğumda, kendisini bir daha rahatsız etmememi, kendisinin yün parasını verdiğini ve Belediye Başkanı’ nın da el emeğimi verdiğini söyledi.
Oysa Uğur Bıçaker, yerel ve yaygın basında çıkan haberlerden de takip edilebileceği üzere, bana sadece yün konusunda sponsor olmuştur ve Belediye Başkanı da sadece 1500 lira yine basından takip edileceği üzere maddi destekte bulunmuştur. Sponsorluk yapmanın ve destek olmanın, işi sahiplenmek olmadığını herkes gibi ben de bilmekteyim.
Uğur Bıçaker’le görüşmemin hemen arkasından Belediye Başkanından randevu talep ettim. Fakat bir ayı geçmesine rağmen randevu talebim cevaplanmadı. Ben de kilimin nerede olduğu konusunda araştırma yapmaya başladım. Bir yakınım Antakya Belediye Başkanı’nı bizzat arayıp kilimin nerede olduğunu sordu ve kilimin Hatay Gönüllüleri Konseyi Derneği Başkanı Tahir Dönmezer’ de olduğu cevabını aldı.
Avukatımla görüşmem sonucunda konunun muhataplarına ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkımın olduğunu da öğrendim. Konunun muhataplarından kilimin bana yani gerçek sahibine teslim edilmesini istiyor ve kilimin geri gelmemesi durumunda yasal yollara başvuracağımı söylemek istiyorum.
İlk yorum yapan siz olun