İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hak Olarak Kazanmışlardır…

Hatay Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Yasemin Mıstıkoğlu; Türk kadınının siyasal haklara kavuşmasının 75.yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
      Mıstıkoğlu yaptığı yazılı açıklamasında şu sözlere yer verdi;
“Türk kadın hakları, ülkemizde uzun yıllar kadının nüfus sayımında toplama dahil edilmediği, aile yaşamında haremlik ve selâmlığın hüküm sürdüğü, kadın gözlerinin peçe ile dış âlemden uzaklaştırıldığı bir toplum mirasında gerçekleştirilmiştir. Ancak bilinmelidir ki çağdaş hukuk devleti kurmanın ön koşulu; toplum içinde erkeğe olduğu gibi kadına da sosyal, kültürel ve siyasal haklarını tanımak, bu haklara saygı göstermektir.
 
Bu anlayışla hareket eden yüce önder Atatürk, devrimleriyle, Türk kadınına, yüzyıllarca ihmal edilen sosyal ve siyasal haklarını kazandırmıştır. Türk kadını hiç de lâyık olmadığı haremlerden, bugün bilim kürsüsüne, yargıç kürsüsüne, parlâmento kürsüsüne yükselmişse, bu aşamaları hiç şüphesiz yeni bir çağ başlatan Atatürk Devrimleri’ne borçludur.
 
Bugün Türk Kadınının siyasal haklarının kazanmasının üzerinden 75 yıl geçtiği halde halen Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen kazanımlara ulaşmış değiliz. Bizler bu hakkı 1934’de elde ederken, Fransa’da 1944, ıtalya’da 1948, Japonya’da 1950, ısviçre’de 1971 yılında bizim ulaştığımız seviyeye ulamışken, son yıllarda Türk Kadını kendisine sağlanan bu imkanın farkındalığını unutmaya başladı. Ancak hatırlanılmalı ki Türk Kadını bu haklarını bir lütuf olarak değil, onurlu bir görevin karşılığı bir hak olarak kazanmışlardır.
 
Birleşmiş Milletlerden alınan rakamlara göre dünya parlamentolardaki kadın milletvekillerinin oranının yüzde 16. Parlamentosunda en çok kadın milletvekili bulunan ülke Ruanda. Burada kadın milletvekillerinin oranı neredeyse yüzde 50. ısveç ise yüzde 45 oranıyla ikinci sırada geliyor. Kadın milletvekillerinin en az sayıda olduğu parlamentolar ise Arap ülkeleri. Aralarında Suudi Arabistan`ın da bulunduğu dokuz Arap ülkesinin parlamentolarındaysa tek bir kadın milletvekili bulunmuyor. Türkiye`de ise 2007 seçimlerinde ulaşılan yüzde 9.09 luk oran cumhuriyet tarihindeki en yüksek orandır.
 
Bizlere düşen bu oranı daha da arttırmak adına çalışmalar yapmaktır. Kadınlarını üretime ve yönetime katmayan ülkelerin gelişmişliğinden ve geleceğinden söz edemeyiz. Demokratik toplumların başarılarının arkasında yatan önemli nedenlerden biri kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama olan katkılarıdır.”

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir