İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ınsan Nesli Tehlike’ de…

Seracılar Kooperatif Başkanı Hikmet Oruç, yaptığı yazılı açıklamada son zamanlarda ülke gündemine oturan ve gündemini işgal eden önemli konulardan biri olan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara değindi. ‘GDO’ lar Genetik deyince aklımıza gelen şey organizmaların moleküler yapı taşları, temel taşları, canlıların reaksiyon ve davranışlarını belirlediği milyonlarca yıllık süreçte netleştiği, rayına oturduğu bir sistem’ diyen Oruç, “yani ekolojik sistem. Yani tabiat ın ta kendisi. Vahşi kapitalizmin çağrısı sesini yükseltmeden önce daha 30–40 yıl önce insanlar tabiata daha saygılı davranırdı.
 
örneğin zararlılarla mücadelede, farelere karşı nerdeyse her evde bir kedi besleniyordu. Fare nüfusu kontrol altındaydı. Bu süreçten sonra fare zehri kullanmaya başladık, fareleri öldürelim derken kedileri öldürdük” dedi. Fareler artık sürüler halinde dolaştığını belirten Oruç, sonucun fiyasko olduğunu vurgulayarak, “tabiî ki bu fiyasko hayatın diğer alalarında da kendini gösteriyor. ınsanların GDO’ lar la ilgili sorunlarına bilincini uyandırmak anlamında bir şeyler söylemek gerek. Evet, bize ulaşan bilgilere göre biz seracılar bitki, kök-ur nemetodları ve virüs taşıyıcısı beyazsineklere karşı dayanıklı tohumlar ekiyoruz. Bu tohumları uygarlığın beşiği gibi görünen Hollanda, Fransa gibi ülkelerden alıyoruz anlaşılan uygarlığın beşiğinde artık Frenkeştayn’lar besleniyor, büyüyor. Anlayacağınız bizler 3 gramını bin adet tohumu 190 TL.’ ye yurtdışından temin ettiğimiz tohumdur.
Virüs ve kök-ur nemetodlarına yakalanmıyor bunun nedeni genetiği ile oynanması olarak belirtilmiştir” dedi. Açıklamasının devamında Oruç, “bu yöntem ekolojik sistemin temel yasalarına saldırıdır. ışin kolayına kaçmaktır. Oysa her zararlının mutlaka tabiatta doğal düşmanları vardır. Ama kullanmıyoruz neden? çünkü kuralları ve yöntemleri küresel güçler belirliyor. şu an Türkiye şartlarında doğal ürünlerin, vahşi yani GDO’ lu ürünlere karşı rekabet şansı yoktur, hiç yoktur. Avrupa standartlarında Gdo’ ların tahlil sonuçları maksimum % 9. dur. Bu oran kültür ırkı tohumların ve dolayısıyla doğal sebze ve meyve üretiminin nerdeyse yok olmasına yetmiştir.
Bu tabiatın, doğanın kendine ait olduğunu düşünene ve önüne gelen her şeyi tüketen vahşi kapitalist zihniyet son nehir yok olduğunda ve son ağaç kuruduğunda paranın, hırsın yenilmeyecek bir şey olduğunu anlayacaktır. Kızılderili Reis böyle diyor, ama bizler bunun anlaşılması için eko dengenin bozulmasına, yani insanlığın felakete sürüklenmesine seyirci kalamayız. Kesin olan bir şey var. ınsanlığın başı dert te. Kiminle mi? GDO’ larla”dedi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir