İstanbul Taksim’de başlayan ve tüm yurda yayılan Haziran olaylarında hayatını kaybeden Abdullah Cömert’i vurduğu iddia edilen Polis Bayram Yurt’un yargılama süreci başlarken mahkeme heyeti Polis Memurunun tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Davaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Hatay Milletvekilleri M. Ali Ediboğlu, Mevlüt Dudu, Refik Eryılmaz, Hasan Akgöl, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal izleyici olarak katılırken, TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz’de aileye destek vermek için Adliye bahçesindeydi.
Abdullah Cömert’in ölümünü protesto etmek ve davada Cömert ailesine destek vermek için Antakya Adliyesine gelen göstericiler, “Abdullah Cömert ölümsüzdür, Katiller hesap verecek, Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganları attı.
Dava için yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı gözlerden kaçmazken Polis ve göstericiler arasında da sürtüşme yaşandı.
Göstericiler saat 10 sularında Polisin güvenlik güçlerini güvenlik gerekçesiyle kurduğu demir barikatı tekmeleyerek kırdı. Polisle göstericiler arasında sürtüşme bir süre daha devam ettikten sonra eylemcilerin geri çekilmesiyle gerginlik sona erdi.
AKGÖL: SANKİ KARAR VERİLMİŞ
Dava arasında Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, “13 ay önce yaşanmış bir davanın duruşmasının şimdi görülmesi çok üzücü. Eğer Faili bilinen bir olay 13 ay sonra mahkemeye geliyorsa ben yargıdan şüphe ediyorum. İçeride sanki karar verilmiş. Biz de konu mankeni olarak orda duruyoruz. Mahkemenin bir başka bölgede görüleceğinin garantisini verebilirim. Çünkü karar verilmişte gelinmiş. Ben beyin olarak kanaatin verildiğini düşünüyorum” dedi.
TANAL: ADALETE ULAŞMAK İSTİYORUZ
Adalete ulaşılmak istendiğini aktararak sözlerine başlayan CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları komisyonu üyesi Mahmut Tanal, “Adalet katillerin cezalandırılmasıyla gerçekleşecek. Siz bir dosyayı başka bir mahkemeye gönderirken bir örneği almak zorumdasınız. Ama buradaki mahkeme bunu yapmamış. Mahkeme burada yargılama yapmamak için katili cezalandırmamak için bunu yaptı” ifadeleri ile mahkeme heyetini eleştirdi.
Sanık Polis Memuru Bayram Yurt’un bel ağrısını bahane ederek sunduğu rapora da eleştirilerde bulunan Tanal, “Polis memurunun sunduğu rapor okunmuyor. Rapor Mersin’den alınmış. Ama raporu kim vermiş belli değil. Sanık vekilleri uyduruk raporlar sunuyor. Bize Fakültede öğrettikleri bir şey vardı. Hakim dinleyecek ve adaletli olacak demişlerdi” sözlerini hatırlattı.
Mahkemenin siyasetin altında kaldığını iddia eden ve bu duruma tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Mahkeme adeta siyasetin altında kalmıştır. Siyaset mahkemeye hükmetmiştir. Bizim temennimiz Hukukun siyasete hâkim olması. Eğer bu düzenin ayakta kalmasını istiyorsak Hukukun üstün olması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Mahkemenin güvenlik gerekçesiyle davayı başka bir ile taşımak istenmesine de eleştirilerde bulunan Tanal, “Katil halen görevi başında. Kendisinin bir güvenlik sorunu yok. Madem güvenlik sorunu var katilin o zaman tayin etseydiniz. Asıl amaç davayı uzak bir yere gönderip davanın takip edilmesini istemiyorlar. Biz sonunda kadar bu davanın peşine bırakmayacağız.
YILMAZARAS: USULSÜZLÜK YAPILDI
Duruşmaya iki defa ara verilirken duruşma sonunda açıklamalarda bulunan ve davayı Ankara Barosu adına izleyici olarak takip eden Avukat Erol Yılmazaras, “Duruşma başladıktan sonra yaptığımız tespitimiz doğrultusunda duruşma başladıktan sonra buranın savcılığına yapılmış bir başvuru var. Başvuru sonucunda dosya Adalet Bakanlığına oradan da Yargıtay 5. Ceza dairesine gitmiş” ifadelerini kullandı.
Dava dosyasının mahkemenin olmadığını açıklayan ve açıklamalarına devam eden Yılmazaras, “Dosyanın fotokopisi çekilmeden Yargıtay’a gönderilmiş. Bu usulsüzlüktür. Tutuklama taleplerimiz çok haklıydı. 13 ay önce yaşanmış cinayet olayında tutuklama kararı verilmiş olmalıydı. Nereden alındığı belli olmayan bir rapor ibraz edildi mahkeme heyetine. Burada Hukuk adına bir facia yaşadık. Duruşma 15 Eylül’e ertelendi. Adalet Bakanlığı eliyle Yargıtay’a gitmiş dosya. Verilen herhangi bir nakil kararı olmadığı için mahkeme yapılabilirdi. Hukuk adına mahcup olduk” sözleri ile açıklamalarına son verdi.
CÖMERT: BİZ ADALET BEKLİYORUZ
Hakimden adalet beklediğini ifade ederek sözlerine başlayan acılı anne Hatice Cömert, “Hakim adaletli davranmadı. Katilin cezalandırılabilmesi için şikâyet ettim. Allah kimseye bu acıyı vermesin. Bize destek olan herkese teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
CAN: DOSYA MAHKEMEDEN DE KAÇIRILDI
3 Haziran 2013’te Polis’in attığı gaz fişeğiyle hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in davasının başladığını aktararak sözlerine başlayan Cömert Ailesi Avukatı Hatice Can, “Aileye ve sanıklara davetiye çıkarıldı. 27 Sanıkta bugün buradaydı. Sanık vekili mahkemeye vermeden nakil istemli dilekçesini Başsavcılığa vermiş. Başsavcılık CMK 19. Maddesi uyarınca dosyayı Adalet Bakanlığına göndermiş. Adalet Bakanlığından da 5. Ceza idaresi mahkemesine gitmiş ve dosya dönmemiştir. Mahkeme Heyetinin nakil talebi olmamasına rağmen dosya mahkeme heyetinde kaçırılmıştır” sözlerini kaydetti.
Polislerin sanık olduğu davalarda yargı pratiğinin ceza vermemek olduğunu iddia eden Avukat Hatice Can, “Polis memuru Antakya’da görev başındadır. Açığa da alınmamıştır. Kabul edilen iddianameyle Polis kasten adam öldürmeden yargılanmaktadır. Ancak tutuksuz yargılanmaktadır. Tutuklama talebimiz gene Hatay Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir” sözleri ile Hatay Ağır Ceza Mahkemesine eleştirilerde bulundu.
Cömert ailesinin 13 aydır adalet beklediğini yineleyen Avukat Hatice Can, “Adalet bir toplumun en temel unsurlarından biridir. Toplumsal barışın olmazsa olmazlarındandır. Mahkemeden kaçırılan dosyanın davasını yapamadık. Yetkili Mahkemeden tutuklama kararı bekliyorduk. Tüm Türkiye’nin beklediği adalet ne yazık ki gerçekleşemedi” diye konuştu.
13 aydır iğneyle kuyu kazar gibi çalıştıklarını ve diğer sanıklar hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirten Can, “Emir veren yetkili amirlerle ilgili taleplerimize rağmen, ayrıntılı dilekçelere rağmen kim oldukları öğrenilmedi. Amirlerin isimleri belli olmadan haklarında takipsizlik kararı verildi. Bu takipsizlik kararı skandaldır. Dava nereye götürülürse götürülsün davanın takipçisi olacağız” sözleri ile açıklamalarını noktaladı.
Ayrıca edinilen bilgiye göre Davanın 15 Eylül Tarihine ertelendiği açıklandı.
İlk yorum yapan siz olun