Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve Hatay İl Başkanı Dr. Necmettin Çalışkan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin partililerle yaptığı haftalık toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Hafta sonu yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemize milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ülkemiz adına önemli bir gelişmedir. Bu Milli Görüş düşüncesinin 45 yıl önce yaptığı bir tekliftir. Umarız hayırlı sonuçlar doğurur. Ne var ki; bugünkü sistemle halkın tercihi değil; bir takım mahfillerde planlanan ve halka dayatılan adaylara oy verilecektir.
Böyle bir ortamda Genel Merkezimiz geniş istişareler sonucunda tabanın beklentisine uygun olarak bir karar almıştır. Doğal olarak camiamız; geleneklerine uygun olarak alınan karara saygı göstermek durumundadır.
Adaylar arasında, “ehveni şer” adayı “kerhen” seçmeyerek siyasi bir tercihte bulunmuş ve tüm adayları boykot kararı almıştır.
Sonucu önceden belli, iç ve dış mihraklardan destekli, heyecansız bir seçim atmosferi yaşanmaktadır.
Adayların hiç birisi, geleneğimizin siyasi beklentilerine tatmin edici politikalar üretemeyecekleri kanaati hâkimdir. Amerika ve Avrupa Birliğiyle ilişkiler konusunda farklı düşünceleri yoktur. Hiç birinin gündeminde İslam Birliğini kurmak yoktur. Hangisi seçilirse seçilsin faizli ekonomik politikalar devam edecektir. Zaten denenmiş olan ve uygulamalarıyla problemleri çözememiş olanlardan yeni umutlara kapılmanın bir anlamı yoktur.
Alınan karar aynı zamanda dayatmaya tepki niteliğinde bir karardır. Seçim sürecinde de İslam âlemi kan ağlarken adaylar arasında şiir kavgası yapmaları, seviyenin ne olduğunu göstermektedir.
Ham hayallere dalarak eski ekiple yeni dönem için büyük umutlara kapılmak ayrıca anlamsızdır. Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığını elinde tutan kadronun ne yaptığı ortadadır.
Irak’ın işgaline ortak olmuşlardır. Suriye’de tetikçilik yapmış halkı kışkırtmış milyonlarca insanın perişan olmasına sebep olmuşlardır.
Gazze’de 8 yıldır devam eden ambargoya sessiz kalmışlardır. İsrail’le ilişkileri en üst seviyededir. Tep yaptıkları iş bağırıp çağırmaktır, halkı kamplaştırmaktır.
Ekonomik olarak ülke borç batağındadır. Yediden yetmişe herkes borçludur. Kamu borçludur, özel sektör borçludur. Üretim çarkları ya durmuş ya da tamamen yabancılara peşkeş çekilmiştir.
Bütün bu gerçeklerden sonra hala umutlara dalmak ham hayaller peşinde koşmak safdilliktir. Bu nedenlerdir ki boykot da bir seçenektir, sessiz çığlıktır. Adayların hepsine aynısınız demek değildir. Ama bu kararbeklentilerimiz karşılanmıyor demektir, dayatmalara dur demektir.
Seçimlerin ikinci tura kalması durumunda ise kime oy verileceği bilahare belirtilecektir. Umuyorum Partimizin kararı saygıyla karşılanacaktır.”
İlk yorum yapan siz olun