İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sevgili Dostlarım…

Antakya’ lı bir işadamı yerel gazetelere gönderdiği isimsiz mektupta, tefecilerin eline düşmesinden sonra yaşadığı trajediye dikkat çekti.
Gazetecilere dostum diyerek mektubuna başlayan işadamı, sesine kulak verilmemesi halinde intihar edeceğini vurgularken, tefecilerin eline geçen işyerlerinin isimlerini de mektubunda yer vermesi dikkat çekti.
‘Sayın Gazeteci Dostum, sizlere dost olarak hitap ediyorum. çünkü sizleri gerçekten dost olarak görüyorum’ sözleriyle mektubuna başlayan işadamı, yaşadığı trajediyi şöyle dile getiriyor:“Ben Antakya’ nın eşrafındanım. Antakya’ nın tanınmış bir işadamıyım. Ekmeğini dürüstlükle kazanan, devletine karşı vergisini hilesiz olarak yatıran, devlete karşı görevini en iyi şekilde yerine getiren bir insanım.
 
Malumunuz, önce dünyayı ardından Türkiye’ yi saran bir kriz dalgası vuku buldu. Ben de, şeytana uydum. ışlerimin aksaması, para sıkıntısı çekmemden dolayı, başvurduğum birçok finans kurumu ve bankalardan kredi alamadığım için, bütün kapılar yüzüme kapandığından mecburen şeytana uydum ve namussuz, şerefsiz, ahlaksız, insanların kanını emen tefecilerin eline düştüm.Bu tefecilerden aldığım para da öylesine büyük değil, ufak bir paraydı. Ama gel gelelim, bu kriz ortamında ödeyemediğim için zaman içerisinde, büyüdü, büyüdü, çünkü aylık tefenin faizi % 10 ile 20 arasındadır. Zaten bu süre zarfında, faiz faizi doğurduğu için zamanla bu % binlere çıkıyor. Ve ne yazık ki, kan emicileri olan tefeciler gözlerini kırpmadan her şeyinizi alıyor. ısterseniz şöyle Antakya’ya bir bakıverin. Bu tefecilerin aldıkları oteller, işyerleri, dükkanlar, Arsuz’ da yazlık villalar.”
 
ışadamının isimlerini verdiği iş merkezleriyle otellerin isimlerini yayınlamakta sakınca gördüğümüz için isimlerini yazmazken,  Ayakkabıcılar çarşısı’nda onlarca dükkanın, Amik ovasında tarlaların, çiftliklerin son zamanlarda el değiştirerek tefecilerin eline geçtiğini de iddia etti.
 
 
Hatay’ da Neden Operasyonlar Düzenlenmiyor…
Hatay’da tefecilere karşı operasyon düzenlenmemesinden yakınan işadamı, komşu illerdeki operasyonlara dikkat çekerken, mektubunda şu serzenişlerde bulundu:“Ne acıdır ki, bu kan emicilerin Antakya’da, Hatay’da bazı kurumların başında olanların bunu yapması, bizi en fazla üzen noktadır.
 
Bölgemize baktığımızda, yani Adana, Mersin, Osmaniye gibi illerde, bu tefecilere karşı devletin bir operasyon düzenlediğini görüyoruz. Hatay’da bu operasyonun olmaması bizi son derece üzüyor. Bakın gazetelere, (Yaygın basın) işte Sabah gazetesinde Cumartesi günü çıkan haberde hep tefecilere yönelik operasyonun düzenlendiğini okuyacaksınız. Ama Antakya’da, Hatay’da bu operasyonları göremiyoruz.
 
Yani bölgemizdeki illerde, cesur, görevini layıkıyla yapan bürokratlar bulunuyor da, Hatay’da niye bulunmasın? Kriz ortamını fırsat bilerek insanların işyerlerini, evlerini, tarlalarını alıp perişan bırakan bu kan emicilere Hatay’da kimse dokunmayacak mı? Bu kan emicilerin arkasında kimler var ki?’
 
 
Mektubum Yayınlanmazsa ıntihar Edeceğim…
ısyanını yazdığı mektupta dile getiren işadamı, özellikle basın mensuplarına mektubunu yayınlamamaları halinde intihar edeceğini ifade ederken, mektubunu şu sözlerle noktalamış: “Sizleri dost bildiğim için ve yürekli olduğunuzu yakından bildiğim için bu mektubu yazdım. ınanıyorum ki bizim gibi tefecilerin gazabın uğrayan mağdur insanlara elinizi uzatacaksınız. Emin olun, eğer sesime kulak vermezseniz, bu mektubu yayınlamazsanız, bu şerefsizlerin üzerine gitmezseniz intihar edeceğim. Zaten intihar ettiğim zaman kim olduğumu anlayacaksanız. Sizler yürekli gazeteciler olarak vicdan azabı çekmemek için, bu şerefsizleri yazacağınıza olan inancım tamdır. Saygılarımla’.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir